Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/1541 Esas 2012/5592 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/1541
Karar No: 2012/5592
Karar Tarihi: 11.04.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/1541 Esas 2012/5592 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı Hazine'nin itirazı üzerine yapılan kadastro tespitine itiraz davası sonucunda, çekişmeli taşınmazların tespitine ilişkin olarak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin bozma kararında, tapu kaydının taşınmazlara uymadığı, vergi kaydının uyuştuğu ancak yapılan incelemenin yeterli olmadığı belirtilmiş ve yeniden inceleme yapılması gerektiği ifade edilmiştir. Bu doğrultuda mahkeme öncelikle yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığını araştıracak, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma durumunu saptayacak, orman kayıtları kadastro tespit tarihinden önceki tarihlerdeki harita ve fotoğraflarla birlikte incelenecek, belirlenen belgeler uzman orman mühendisi ve fen elemanının gözetiminde yerinde incelenecek, çekişmeli taşınmazın çevresiyle birlikte haritalar üzerinde gösterilecek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca varılacak karar verilmiştir. Davalı Hazine'nin temyiz itirazları reddedilerek hüküm onanmıştır.
Kanun Maddeleri: 3116, 4785, 5658, 3402, 5304 ve Harçlar Yasasının 13/j maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2012/1541 E.  ,  2012/5592 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 105 ada 59, 60, 61, 62 ve 70 parsel sayılı sırasıyla 7244,95, 4925,59, 13431,83, 8510,77 ve 6347,91 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, 205 nolu vergi kaydı ve Haziran 1953 tarih 49 ve 60 sayılı tapu kaydı uygulanarak mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır. Davacılar ... ve ... 105 ada 70, mahkemenin birleşen 2006/123 esas sayılı dosyasında davacı ... 105 ada 59, birleşen 2006/124 esas sayılı dosyada ... 105 ada 60 ve 62, birleşen 2006/126 esas sayılı dosyasında ..., ... ve ... 105 ada 61 parsele yönelik kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/04/2009 gün ve 2009/4913-7033 sayılı bozma kararında (Mahkemece çekişmeli taşınmazların tespitine esas alınan tapu kaydının taşınmazlara uymadığı, 205 numaralı mera nitelikli vergi kaydının ise uyduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; 205 numaralı vergi kaydı 20 hektar yüzölçümlü, cinsi köy merası ve meşelik olan güney sınırı yine meşelik okuyan bir kayıt olup, yerel bilirkişi ve tutanak tanıkları kaydın çok geniş bir alanı kapsadığını, içinde ... mezrasına ait evlerin, tapulu tarlaların ve meraların bulunduğunu, ancak çekişmeli taşınmazların davacıların zilyedliğinde olduğunu bildirmişlerdir. Fen bilirkişi raporunda yeşil renkle belirlenen vergi kaydı kapsamı içinde birbirinden bağımsız ve parça parça orman, mera ve şahıs parselleri işaretlenmişse de, taşınmazların eski tarihli resmi belge niteliğindeki memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu belirlenmemiş, eylemli halde taşınmazların kuzey ve güneyinde 2 ve 3 numaralı orman parseli bulunduğu ve kaydın cinsi de meşelik ve mera olduğu halde mahkemece usulünce mera ve orman araştırması yapılmamış, komşu parsel tutanakları getirtilerek çekişmeli taşınmazların bulunduğu yeri nasıl nitelendirdiği araştırılmamıştır.
    O halde; mahkemece öncelikle, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise buna ilişkin tüm tutanaklar ile haritası, eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları, amenajman planı, kadastro tespit tarihinden 15 - 20 yıl öncesinde çekilmiş hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan üretilmiş memleket haritaları, tüm komşu parsellere ait kadastro tespit tutanağı ile dayanağı kayıtları, topoğrafik fotogometri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritaları ilgili yerlerden getirtildikten sonra, bu belgeler bir uzman orman mühendisi
    ile bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu begelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45.maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orman kadastrosu yapılmış ise, tahdit haritası ile irtibatlı kroki düzenlettirilmeli, yine orijinal-renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; fotogometri yöntemiyle düzenlenen kadastro paftalarında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı belirlenmeli; 205 numaralı vergi kaydı kapsamı kesin olarak belirlenmeli, çevre köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve tarafların göstereceği tanıklardan taşınmazın geleneksel biçimde kullanılan kamu malı mera niteliğinde bulunup bulunmadığı, zilyedliğin sürdürülüş biçimi kesin tarih ve olaylara dayalı olarak sorulup, sürdürülen zilyedliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı saptanmalı, yalnızca hayvan otlatmak ya da otunu biçmek suretiyle sürdürülen zilyedliğe değer verilemeyeceği düşünülmeli, komşu taşınmazlara uygulanan kayıt varsa çekişmeli taşınmaz yönünün ne olarak nitelendirildiği araştırılmalı, böylece toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.) gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davanın KABULÜNE, çekişmeli taşınmazların tespitinin iptaliyle 59 parselin ..., 60 ve 62 parsellerin ..., 61 parselin ..., ... ve ..., 70 parselin ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına
    11/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara