Esas No: 2013/26886
Karar No: 2013/27615
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/26886 Esas 2013/27615 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 21.8.2009 tarihli harici sözleşme ile davalı kooperatif adına kayıtlı aracı 85.000 TL bedelle kooperatif üyeliği ve hattı ile birlikte satın ve teslim aldığını, 44.000 TL karşılığı kendisine ait iki aracı davalıya verdiğini, kalan kısım için de satın aldığı kooperatife ait aracın 59.868 TL ... borcunu devraldığını, davalının satış bedeline karşılık aldığı araçları satamaması nedeniyle talep üzerine kendisinin satarak davalıya 21.000 TL satış bedeli teslim ettiğini, davalının sebepsiz yere satış akdinden döndüğünü ve kendisine sattığı aracı geri aldığını, kendisinin ise bedele mahsuben verdiği iki aracın satış bedeli olarak davalıya ödediği 21.000 TL için senet aldığını ancak senet bedelinin ödenmediğini bildirerek, 21.000 TL’nin sözleşmenin fesih tarihinden itibaren (13.9.2009) işleyecek % 20 reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, satış sözleşmesinin resmi olarak yapılmadığını, davacıya kooperatif üyeliği satışının yapılmadığını, verilen aracın arızalı olarak geri alındığını, kendilerine araç teslimi yapılmadığını, satış bedelinin de ödenmediğini, 21.000 TL’lik senedin kooperatif tarafından düzenlenmediğini, düzenleyenlerin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, araç satışı nedeniyle davalıya 21.000 TL ödediğini ispat edemediği, senedi düzenleyenlerin şahsen sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 21.8.2009 tarihli haricen düzenlenen sözleşme ile davalıya ait aracın 85.000 TL bedelle davacıya satışının yapıldığı, satış bedelinin 41.000 TL sine mahsuben davacıya ait iki aracın alındığı, kalan 44.000 TL için satılan aracın ... borcunun davacı tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı, kooperatif karar defterinde araç sahibi olarak
davacının gösterileceği hususları sözleşme metninden anlaşılmaktadır. Davalı kooperatif tarafından satım akdinden dönülerek satılan aracın geri alındığı hususları taraflar arasında ihtilaflı değildir. Davacı taraf satış bedeline mahsuben verdiği iki aracın davalının isteği üzerine kendisi tarafından satılarak bedeli 21.000 TL’nin davalıya ödendiği, satıştan dönüldükten sonra ödenen bedele karşılık senet verildiği ileri sürmüştür. Davalı taraf ise kendisine bir ödeme yapılmadığını, satış bedeline mahsuben davacıya ait iki aracın kendilerine teslim edilmediğini, senedinde kooperatif tarafından düzenlenmediğini savunmuştur. Mahkemece davacının ödemeyi ispat edemediği, senedin ise kooperatif kaşesi taşımaması nedeniyle davalıyı bağlamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesi 2918 sayılı kanunun 20/d maddesi uyarınca öngörülen şekil şartına uyulmadan yapıldığından geçersiz bir sözleşme olup taraflarına hak ve borç doğurmaz. Nevarki tarafların geçersiz sözleşme ile aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre birbirlerine aynı anda iade etmesi gerekir. Davacı satın aldığı aracı iade etmiş, satış bedeline mahsuben verdiği araçların satış bedelini davalıya ödediğini ileri sürerek bu bedelin tahsilini talep etmiştir. Delil olarak dayandığı 13.8.2009 tanzim tarihli ve 13.10.2009 vadeli 21.000 TL’lik senette, ödeyecek kısmında Sefer Kaya, kefil kısmında .....’ın adlarının yazılı olduğu ve bu kişilerce imzalandığı anlaşılmaktadır. Davalı kooperatifin imza sirkülerinde kooperatif başkanının ... muhasip üyenin... olduğu, kooperatifi çift imza ile temsil edecekleri yazılıdır. Buna göre, dosya kapsamı ve davacı iddiaları ile kooperatif kayıtları doğrultusunda; davalı kooperatifin senette kaşesi bulunmamakta ise de senedin 21.8.2009 tarihli davalı tarafça imzası ve içeriği inkar edilmeyen kooperatif yetkilileri tarafından düzenlenen satış sözleşmesine bağlı olarak verildiği, harici satış sözleşmesinin tasfiyesi amacıyla düzenlendiği anlaşılmakla, kooperatif adının zikredilmemesi ve kaşesinin kullanılmamasının davalı kooperatifi sorumluluktan kurtarmayacağının kabulü gerekir. Bu doğrultuda davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren ... gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 7.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.