Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4713 Esas 2012/5557 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4713
Karar No: 2012/5557
Karar Tarihi: 10.04.2012

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4713 Esas 2012/5557 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı gerçek kişi adına kayıtlı olan bir tarla, kadastro tespitine itiraz davasıyla dava konusu olmuştur. Davacı, bu tarlanın orman sayılan bir yer olduğunu iddia ederek dava açmıştır. Mahkeme, tarlanın bir kısmının orman sayılan yerlerden bir kısmının ise orman sayılmayan yerlerden olduğuna karar vermiştir. Ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, raporlar arasında çelişki olduğunu belirterek bozma kararı vermiştir. Yerinde keşif yapılması ve çevre arazinin incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme, bozma kararına uyarak tarlanın bir kısmını davalı gerçek kişi adına tapuya kayıt etmiş, diğer kısmını ise orman vasfıyla Hazine adına tescil etmiştir. Davacı tarafından temyiz edilen bu karar onanmıştır. Bu sırada tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan kanunların yenilendiği, bu nedenle ormanlardan yer kazanılamayacağı da belirtilmiştir. Kanunlar: 3116, 4785, 5658, 3402, 5304.
20. Hukuk Dairesi         2012/4713 E.  ,  2012/5557 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... mahallesi, 110 ada 25 parsel sayılı 3783,58 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Gevrek mahallesi, 110 ada 25 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 2352,73 m²’lik bölümünün son parsel sayısıyla orman niteliğiyle Hazine, (B) ile gösterilen 1430,85 m²’lik bölümünün ise aynı parsel sayısıyla davalı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı ...’ın temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25.02.2008 tarih ve 2008/1928-2884 sayılı bozma kararında özetle; “Hükme esas alınan uzman orman bilirkişi tarafından resmî belgelere dayalı olarak yapılan araştırma ve inceleme sonunda düzenlenen raporda dava konusu (A) harfi ile gösterilen (2352,730 m2) bölümünün orman sayılan, (B) harfi ile gösterilen (1430,85 m2) bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmış ise de, dairenin 17.04.2006 günlü iade kararı üzerine alınan ek bilirkişi raporunda bu kez parselin (A) harfi ile gösterilen 834,36 m2"lik bölümün orman sayılmayan, (B) harfi ile gösterilen 2949,22 m2"lik bölümün orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Hükme esas alınan rapor ile ek rapor çelişkili olup, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman
    sayılan yer olduğunun düşünülmesi; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresinin incelenmesi; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğraflarının çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmesi; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli raporun alınması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... mahallesi, 110 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişinin 26.04.2011 tarihli raporuna ekli, krokide (A) ile gösterilen 834,36 m²’lik bölümünün aynı parsel sayısı ile davalı gerçek kişi adına, aynı krokide (B) ile gösterilen 2949,22 m²”lik bölümünün ise son parsel sayısı ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından çekişmeli taşınmazın krokide (A) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 10/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.









    Hemen Ara