Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4703 Esas 2012/5551 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4703
Karar No: 2012/5551

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4703 Esas 2012/5551 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı Orman Yönetimi, 961 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları dışında kullanımı olduğu gerekçesiyle fiili kullanımı belirleyen tespitin iptali için dava açmıştır. Mahkeme, genel mahkemenin görevli olduğuna karar vermiş ancak Yargıtay, kadastro mahkemesinin görevli olduğu ve mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğine hükmetmiştir. 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesi gereğince, tapulama ve kadastro görmüş yerlerde hataların giderilmesi amacıyla haritalar yeniden düzenlenebileceği, bu işlemde mülkiyet ve yüzölçümü tartışmalarına girilemeyeceği ve kesinleştiğinde tapuya tescil edileceği belirtilmiştir. Kanunun 6. maddesi ile değişik 22/1 maddesi gereğince ise evvelce kadastrosu yapılmış yerlerin yeniden kadastrosu yapılamayacağı, ikinci defa yapılırsa sonucun hükümsüz olacağı ve tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, çalışmaların onaylanması ve hataların giderilmesi için belirlenen süre ve yöntemler de kanunda açıklanmıştır.
20. Hukuk Dairesi         2012/4703 E.  ,  2012/5551 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 1997 yılında yapılıp 1999 yılında ilan edilen arazi kadastrosu sırasında ... köyü, 961 parsel (Yenileme ile 217 ada 91 parsel) 3919,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde olduğu gerekçesiyle tutanağın beyanlar hanesine 2/B madde ve davalı ... lehine kullanım şerhi verilerek, Hazine adına tarla niteliğiyle tespit edilip, itirazsız kesinleşmiştir. 2010 yılında 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesi gereğince yapılan düzeltme ve yenileme çalışmaları sırasında ise, çekişmeli 961 parsel sayılı taşınmaz, orman sınır noktalarındaki fenni hata yönüyle düzeltme işlemine tabi tutulmuş ve düzeltme işlemi ile 3919,00 m² yüzölçümünde olan taşınmaz, 3919,12 m² yüzölçümlü olarak 217 ada 91 parsel sayısı ile tutanak düzenlenmeksizin düzeltme yönüyle askı ilanına çıkartılmıştır. Davacı ... Yönetimi, ... köyünde 5831 sayılı Yasa ile değişik ek 4. maddeye göre yapılan güncelleme çalışmalarında eylemli orman olan bazı parsellerin Hazine adına ancak üzerindeki muhdesatların kişiler adına tespitinin yapıldığını ve 961 parselin de Hazine adına orman olarak tespiti yapılması gerekirken şahısların kullanımında gösterildiği iddiasıyla 961 parselin fiili kullanımını belirleyen tespitin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu ... köyü, 961 parsel (yenileme ile 219 ada 91 parsel) 3919,12 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapu kütüğüne aynen aktarılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın 22/2-a maddesi gereğince kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işlemine itiraza ilişkindir.
    Dosyadaki tapu kaydına göre ... köyü, 961 parsel sayılı 3919,00 m² yüzölçümündeki taşınmazın tamamı, 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle Hazine adına kayıtlı olduğu ve tapu kaydının beyanlar hanesinde davalı ... lehine kullanım şerhi bulunduğu anlaşılmaktadır.
    5304 sayılı Yasanın 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22/1 maddesi gereğince “Evvelce tespit, tescil veya sınırlandırma suretiyle kadastro veya tapulaması yapılmış olan yerlerin yeniden kadastrosu yapılamaz. Bu gibi yerler ikinci defa kadastroya tâbi tutulmuşsa, ikinci kadastro bütün sonuçlarıyla hükümsüz ve Türk Medenî Kanununun 1026 ncı maddesine göre işlem yapılır. Süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce re’sen iptal edilir.”. Aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan
    kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, Birinci fıkra hükmü uygulanmaz. İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar tapu ve kadastro genel müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz.
    5304 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek- 1/1 maddesi gereğince “Kadastro veya tapulama haritaları, arazi kontrolü yapılmak suretiyle sayısal hale getirilir. Yapılan çalışmaların sonucu, 11 inci maddeye göre ilân edilir ve ilân süresi içerisinde dava açılmayan taşınmaz malların kayıtlarında gerekli düzeltme yapılır.
    Kadastro Mahkemesinin genel olarak görevi 3402 sayılı Yasanın 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı yasanın 27. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 Yasanın 22/2 fıkra (a) bendi gereği yapılan tespitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tespitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
    Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir. Somut olayda; Orman Yönetimi, ... köyü 961 (Yenileme ile 217 ada 91) parselin eylemli orman alanı olduğu ve taşınmazın orman olarak Hazine adına tespiti gerekirken şahısların kullanımında gösterildiğini beyan ederek taşınmazın fiili kullanımını belirleyen tespitin iptalini istemiştir. Orman Yönetimi, yenileme işleminin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla dava açmamıştır. Dava dilekçesi, hem mülkiyete hem de kullanıcı şerhine ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve kullanım şerhine ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir.
    O halde, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmesi sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Hemen Ara