Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/419 Esas 2012/5549 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/419
Karar No: 2012/5549

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/419 Esas 2012/5549 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Orman kadastrosuna yapılan itiraz davası sonucunda çekişmeli taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edildiği ve tapuya tescil edildiği belirlenmiştir. Davacı bu karara itiraz ederek dava açmıştır. Ancak, aynı parsel hakkında kadastro mahkemesinde derdest bir dava bulunduğu için bu davaya katılmaması gerektiği yargı kararıyla belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme dava dilekçesinin görev yönünden reddedilmesi ve dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Ayrıca, ormanların mülkiyetinin hazineye ait olduğuna ve çekişmeli taşınmazın da hazine adına tesbit edildiğine dair kanun maddeleri de hatırlatılmıştır.
Kanun Maddeleri: Yörede 2007 yılında 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi, 3402 sayılı Yasanın 26/D maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2012/419 E.  ,  2012/5549 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Yörede 2007 yılında 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılan orman kadastrosu sırasında ... köyü, 101 ada 1 parsel sayılı 414 hektar 5455,90 m² yüzölçümündeki taşınmaz, orman niteliğiyle dava dışı Hazine adına tespit edilmiş, ... isimli bir kişinin tespite itirazı üzerine, Cide Kadastro Mahkemesinin 23.11.2009 tarih ve 2009/14-267 sayılı kararı ile ... isimli kişinin davasının reddine ve 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi orman niteliğiyle tapuya tesciline karar verilmiş ve verilen bu karar, temyiz edilmeksizin 15/01/2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı gerçek kişi, 31.12.2007 tarihli dilekçesiyle, Kasım 1995 tarih ve 1 sıra nolu tapu kaydı kapsamındaki taşınmazının 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde tespit gördüğü iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davacının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydına dayanılarak açılan orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır.
    Davacının dava ettiği ve fen bilirkişinin raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 6534,72 m²’lik taşınmaz bölümünün 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilen taşınmazın bir bölümü üzerinde tapu kaydına dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Ne var ki; dosya arasında bulunan Cide Kadastro mahkemesinin 23/11/2009 tarih 2009/14-267 sayılı ve 15/01/2010 tarihli kesinleşme şerhli karar örneğinden, çekişmeli 101 ada 1 sayılı parselin dava açıldığı tarihte kadastro mahkemesinde dava konusu olduğu anlaşılmıştır. Davacı, eldeki bu davayı, 31/12/2007 tarihinde açmıştır. Somut olayda; eldeki davanın açıldığı tarihte, aynı parsel hakkında kadastro mahkemesinde görülmekte olan bir dava (derdest) bulunduğuna göre, eldeki bu dava, 3402 sayılı Yasanın 26/D maddesi anlamında derdest davaya katılmadır. 3402 sayılı Yasanın 26/D maddesi gereğince tespitten önceki haklara dayanılarak aslî müdahil olarak davaya katılan kişilerle ilgili olarak uyuşmazlıkları çözümleme görevi kadastro mahkemelerine aittir. Eldeki bu davanın açıldığı tarihte kesinleşen tutanağa ilişkin bir dava bulunmadığından, dava açıldıktan sonra 101 ada 1 sayılı taşınmazın tapuya bağlanması hukuki değer taşımamaktadır.
    Görev konusu kamu düzeniyle ilgili olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen nazara alınması gerekir. Bu durumda; mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esası hakkında kesin hüküm oluşturacak biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.
    Kabule göre de; ormanların mülkiyeti hazineye ait olduğuna ve çekişmeli taşınmaz orman niteliğiyle Hazine adına tesbit edildiğine göre, tespit maliki Hazinenin davaya dahil edilmemesi de doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara