Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10365 Esas 2022/15698 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/10365
Karar No: 2022/15698
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10365 Esas 2022/15698 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2022/10365 E.  ,  2022/15698 K.

    "İçtihat Metni"



    5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'in, anılan Kanun'un 3/5, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1, 52/2 ve 501/-a maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk Lirası ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/09/2012 tarihli ve 2011/945 esas, 2012/1355 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'ndaki değişiklik nedeniyle yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, 5607 sayılı Kanun'un 3/5, 3/10, 3/22, 5237 sayılı Kanun'un 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay 7 gün hapis ve 660,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 2020/710 esas, 2021/473 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 29/07/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12/10/2022 tarihli ve KYB. 2022/111353 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20/06/2006 tarih ve 2006/10-124 esas, 2006/165 karar sayılı içtihadında vurgulandığı üzere, uyarlama yargılamasında verilen kararlar bakımından cezanın aleyhe değiştirilmemesi ilkesinin geçerli olmadığı ve hükümlü yararına uygulamaların kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek yapılan incelemede;
    Sanık hakkında aynı suçtan açılan ve inceleme konusu 2020/710 esas sayılı ana dosya incelendiğinde;
    Sanığın 16/07/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 21/09/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/09/2012 tarihli ve 2011/945 esas, 2012/1355 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    Sanık hakkında aynı suçtan açılan ve inceleme konusu 2020/710 esas sayılı ana dosya ile birleşen dosyalar incelendiğinde;
    - 21/09/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 14/11/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/04/2012 tarihli ve 2011/1216 esas, 2012/379 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    -17/08/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 10/10/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2012 tarihli ve 2011/1059 esas, 2012/1954 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    -22/07/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 15/11/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/04/2012 tarihli ve 2011/1247 esas, 2012/419 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    -15/09/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 14/12/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/07/2012 tarihli ve 2011/1559 esas, 2012/1332 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    -29/07/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 10/11/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/04/2012 tarihli ve 2011/1204 esas, 2012/355 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    -20/08/2011 tarihli eylemi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 20/10/2011 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 05/04/2012 tarihli ve 2011/1135 esas, 2012/287 sayılı kararı ile mahkumiyetine karar verildiği,
    Anılan kararların kesinleşmesini takiben infazı sırasında, 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik gereğince lehe olan hükümler yönünden değerlendirme yapılmasına yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Asliye Ceza İlamat Masası tarafından yapılan talep üzerine, her bir dosya yönünden infazın durdurulmasına ve dosyaların yeni esasa kaydının yapılmasına karar verildiği,
    İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/711, 2020/712, 2020/713, 2020/714, 2020/715 ve 2020/716 esas sayılı dosyalarının suç tarihlerinin, İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/710 esas sayılı dosyasında düzenlenen 21/09/2011 tarihli iddianameden önce olduğundan bahisle dosyaların incelemeye konu ana dosya olan anılan Mahkemenin 2020/710 sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği,
    Ana dosya üzerinden yapılan yargılama sırasında, dava konusu eşyanın gümrüklenmiş değeri olan 557,98 Türk Lirasının iki katı olan 1.115,96 Türk Lirasını 90 gün içinde yatırması aksi halde mevcut düzenleme gereğince durumunun değerlendirileceği ihtarını içerir tebligatın cezaevinde olduğundan bahisle Osmaniye C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından sanığa bizzat 14/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın belirtilen süre içinde ödeme yapmadığından bahisle yargılamaya devamla mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmış ise de; 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri için sanığa yapılacak ihtarda, ana dosya ve ana dosya ile birleşen diğer dosyalardaki ele geçen kaçak eşyalar ile ilgili düzenlenen kaçak eşya tespit tutanağındaki gümrüklenmiş değerin tespitinin denetime ve incelemeye esas olacak şekilde yapılması, tespit edilen değerin iki katının toplanıp ve varsa sanığın ödediği miktar düşüldükten sonra kalan gümrüklenmiş değerin ödenmesi halinde cezasından 1/2 oranında indirim yapılacağının bildirilmesi gerekirken, hangi dosyaya ait olduğu bilinmeyen ve miktar yönünden karışıklığa neden olacak şekilde hazırlanan ihtarda sanığın yanıltıldığı gözetilmeden, kovuşturmaya devamla sanık hakkında ödeme yapmadığından bahisle etkin pişmanlık hükümleri uygulamadan sanığın mahkumiyetine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Hükümlü ... hakkında 5607 sayılı Kanunun 3/5, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1, 50/1-a ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 TL hapisten çevrili, 80 TL doğrudan hükmedilen adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin mahkumiyet kararı verildiği,
    İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.09.2012 tarihli ve 2011/945 Esas, 2012/1355 sayılı anılan kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesinin ardından, hükümlü hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrası ile 7242 sayılı Kanunun 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanuna eklenen 3/22. (ikinci cümle) maddesine göre uyarlama yapılması talep edildiği, 21.04.2020 tarihli ek karar (ana dosyada yer alan) ile infazın durdurulmasına müteakip dosyanın 2020/710 Esas sırasına kaydedilerek yeniden duruşma açılmak suretiyle uyarlama yargılamasına başlandığı anlaşılmıştır.
    Mahkemece, 16.03.2021 tarihli hüküm ile 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18-son maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, TCK'nun 43/1, 5607 sayılı Yasanın 3/22, TCK'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince sonuç olarak hükümlü hakkında 1 yıl 4 ay 7 gün hapis ve 660,00 TL adli para cezası ile mahkumiyet kararı verildiği, İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.03.2021 tarihli ve 2020/710 Esas, 2021/473 Karar sayılı kararına karşı katılan kurum vekilinin itirazının ise itiraz mercii olan İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.03.2022 tarihli ve 2022/211 değişik iş sayılı kararı ile reddi üzerine kesinleştiği gözetilerek;
    15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, hükümlü ... hakkında etkin pişmanlık hükmünün uygulanmasına yer olmadığına karar verildiği, zira İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.09.2012 tarih ve 2011/945 Esas, 2012/1355 Karar sayılı ilamının 26.09.2012 tarihinde kesinleşerek infaza verildiği ve 7242 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 1. fıkrasında hüküm altına alınan "Haklarında hüküm verilmiş olup da dosyası infaz aşamasında olanlar, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren doksan gün içinde suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödedikleri takdirde Kanunun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeden faydalanabilir." şeklindeki düzenlemeye göre hükümlü hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için aktif bir durum göstererek 7242 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 15.04.2020 tarihinden itibaren (30.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren "Yargı Alanındaki Hak Kayıplarının Önlenmesi Amacıyla Getirilen Durma Süresinin Uzatılmasına Dair" karar da gözetilerek) geçici 12/2. madde kapsamında doksan gün içinde, suç konusu eşyaların asıl ve birleşen dosyalardaki gümrüklenmiş değerlerinin toplam tutarının iki katı kadar parayı Devlet Hazinesine ödemesinin gerektiği, dosya kapsamına göre ise hükümlünün belirtilen süre içerisinde ilgili tutarı yatırmadığı anlaşılmakla, etkin pişmanlık düzenlemesinin uygulanmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmeyerek, CMUK'nun 309. maddesi uyarınca İstanbul 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2020/710 Esas ve 2021/473 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Hemen Ara