Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10368 Esas 2022/15702 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/10368
Karar No: 2022/15702
Karar Tarihi: 07.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10368 Esas 2022/15702 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan 5 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Hapis cezası ertelenmiş ve sanık 1 yıl denetim altına alınmıştır. Sanıktan alınan vekalet ücreti katılan kuruma verilmiş ve yargılama gideri olarak harcanan tutar Hazine'ye gelir kaydedilmiştir. Bu karar daha sonra Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun nedeniyle uyarlama yapılmıştır. Sanık, yeni karara göre 3 ay 10 gün hapis ve 20 TL adli para cezası ile cezalandırılmış, hükmün açıklanması geri bırakılmıştır. Vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında da karar verilmiştir. Ancak, vekâlet ücretine ilişkin yapılan itirazın kabul edilerek, yerel mahkeme kararının kaldırılması ve sadece vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle bu karar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozmaya gönderilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/5 ve 3/22, Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 ve 271/2. maddeleri belirtilmiştir.
7. Ceza Dairesi         2022/10368 E.  ,  2022/15702 K.

    "İçtihat Metni"



    5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'na muhalefet suçundan sanık ...'ın, anılan Kanun'un 3/5, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun'un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tabi tutulmasına, katılan kendisini vekille temsil ettirdiği ancak vekilin duruşmalara iştirak etmemesi nedeniyle hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 150,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan kuruma verilmesine, yargılama gideri olarak sarf edilen toplam 14,50 Türk lirasının sanıktan alınarak hazineye gelir kaydına dair Gevaş Asliye Ceza Mahkemesinin 26/03/2009 tarihli ve 2008/258 esas, 2009/97 sayılı kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 26/06/2012 tarihli ve 2011/2699 esas, 2012/19670 karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, anılan kararın infazı sırasında, 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik nedeniyle uyarlama yapılması talebinin kabulü ile önceki kararın tüm neticeleri ile birlikte ortadan kaldırılmasına, anılan suçtan sanığın, 5607 sayılı Kanun'un 3/5, 3/22, 5237 sayılı Kanun'un 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis ve 20,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, uyarlama yargılaması nedeniyle yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına, önceki hükümdeki yargılama gideri ve vekalet ücretinin uyarlama yargılaması sonunda aynen gösterilmesine ilişkin Gevaş Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2021 tarihli ve 2021/454 esas, 2021/598 sayılı kararına karşı katılan vekili tarafından yapılan itirazın, katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair mercii VAN 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/01/2022 tarihli ve 2021/1018 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 29/07/2022 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.10.2022 tarihli ve KYB.2022/11689 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10/04/2018 tarihli ve 2014/15-487 esas, 2018/151 sayılı kararında belirtildiği üzere, temyiz ve istinaf kanun yollarından geçmeksizin kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların ülke sathında uygulama birliğine ulaşmak ve ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi amacıyla olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma konusu yapılabileceği nazara alınarak yapılan incelemede;
    Benzer bir olayla ilgili Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25/06/2019 tarihli ve 2019/1832 esas 2019/3352 karar sayılı ilamında yer alan, "İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile uyarlamaya konu kesinleşmiş hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacağından, uyarlama sonucu verilen kararda vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de karara bağlanması gerektiğinin düşünülmemesi," şeklindeki açıklama dikkate alındığında, uyarlama kararı ile birlikte önceki hükmün geçerliliğini kaybedeceği nazara alınarak, uyarlama kararında ilk kararda hükmedilen miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak üzere yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekmesi karşısında mercii kararının bu yönden isabetli olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
    İtiraz merciince vekâlet ücreti yönünden yapılan itirazın kabulüyle anılan kararın kaldırılmasına karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 271/2. maddesinde yer alan, "İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir." şeklindeki hükmü karşısında, mercii Van 1. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın kabulüne karar verildikten sonra esas yönden isabetli görülen Gevaş Asliye Ceza Mahkemesinin 17/09/2021 tarihli kararı kaldırılmadan yalnızca itiraz konusu hakkında bir karar verilmek suretiyle vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma müessesesinin konusunu oluşturabilecek kanuna aykırılık halleri, olağan kanun yolu olan temyiz nedenlerine göre dar ve kısıtlı tutulduğunda kesin hükmün otoritesi korunmuş olur.
    26.10.1932 gün ve 29/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ve bu karar esas alınmak suretiyle verilen Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Özel Dairelerin süreklilik arz eden kararlarında da belirtildiği üzere, kabul edip etmemenin hakim veya mahkemenin takdirine bağlı olduğu istekler hakkında verilen kararlar ile kanıtların değerlendirilmesine ve şahsi hakka ilişkin kararlar kanun yararına bozma konusu olamaz.
    Bu açıklamalara ve yerleşik yargısal kararlara göre vekalet ücretinin şahsi hakka ilişkin olması nedeniyle yerinde görülmeyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, 07.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara