Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12777 Esas 2010/3553 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/12777
Karar No: 2010/3553
Karar Tarihi: 30.3.2010

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/12777 Esas 2010/3553 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, paydaşların bir taşınmaz üzerindeki paylaşımının satış yoluyla giderilmesi davasını incelemiştir. Satış sonrasında, taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçaların (muhdesat) paydaşlar arasında dağıtılması gerektiği belirtilmiştir. Ancak, muhdesatın üçüncü şahsa ait olduğu durumlarda, bu kişinin satış bedelinden pay verilmesi mümkün değildir. Mahkeme, muhdesatlara isabet eden değerin ayrı ayrı tespit edilmesi ve paydaşların oran kurularak satış bedelinin dağıtılması gerektiğine karar vermiştir. İki ayrı binanın davalılara ait olduğu keşfedilmiştir ve bu durum da göz önünde bulundurularak mahkemece kurulan oran hatalı olduğu için hüküm bozulmuştur. Hükümde geçen kanun maddeleleri: HUMK'nun 428. maddesi.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2009/12777 E.  ,  2010/3553 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış kararı verilmiş hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Davaya konu taşınmaz üzerinde davalılara ait 2 ayrı binanın bulunduğu keşfen tespit olunmuş ve bu binaların davalılara ait olduğu hususuda diğer davalı Hazine vekili tarafından kabul edilmiştir. Bu durumda, yukarıdaki hususlar gözönünde bulundurularak muhtesatlara isabet eden değerin ayrı ayrı tespit olunarak kurulacak oran dahilinde satış bedelinin dağıtılması gerekir. Mahkemece kurulan oran yukarıdaki esas ve usullere uygun olarak kurulmadığından hatalı olduğu gibi, satış bedelinin iki ayrı şekilde dağıtılmasına karar verilmesi ile paydaşlığın giderilmesi davalarının iki taraflı olma özelliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi de doğru değildir.
    Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara