Esas No: 2013/12611
Karar No: 2013/27552
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/12611 Esas 2013/27552 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının dava dışı ...Köylü’ye olan borcu nedeniyle verdiği sıralı senetlere kefil olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, altı adet senedin kendisi tarafından PTT havalesi ile ...Köylü’ye ödendiğini, alacağının tahsili için başlatılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2012/247 E nolu dosyasında davacı tarafından yürütülen takibe yönelik davalının itirazının iptaline, takibin aynen devamına, icra dosyasında asıl alacak olan 6.030,00 TL"nin % 40"ı olan 2.412,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalının kefili sıfatıyla üçüncü şahsa ödediği meblağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptalini istemiştir. Davalı cevap dilekçesinde; senetlerin 3. şahıstan alınan kamyon karşılığı verildiğini, davacının kendi yanında çalışan işçi olduğunu ve usulen kefil gösterildiğini, takibe konu senetlerin ödenmesi için davacıya para verdiğini, ancak davacının havale kayıtlarına kendi adını yazdırdığını savunmuş, 14.02.2013 tarihli dilekçesi ile, dava konusu senetlerin davacı ile ortak aldıkları kamyona ait borcun ödenmesi için düzenlendiğini, senetlerin kamyonun ortak geliri ile ödendiğini, davacının kendi cebinden bir ödemede bulunmadığını, 2011 yılında kamyona ilişkin ortaklıklarını sona erdirdiklerini, bu nedenle davacıya 25.000-TL’ lik senet verdiğini beyan etmiştir. Bunun üzerine davacı vekili tarafından kamyonun ortak alındığına, borçların taraflar arasında
ortak ödeneceğine dair taraflar arasında imzalanan 03.04.2010 tarihli sözleşme dosyaya sunulmuştur. Hal böyle olunca taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde adi ortaklığa ilişkin B.K hükümlerinin uygulanması gerekir.
Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği B.K.nun 535. maddesinde, tasfiyenin nasıl ve kimler tarafından yapılacağı da 538 ve devamı maddelerinde gösterilmiştir. B.K.nun 535/7. madde ve bendi gereğince mahkemece adi ortaklığın feshine karar verildiğinde ortaklığın mal varlığının ne şekilde tasfiye edileceği karar yerinde gösterilmelidir. Tasfiyenin B.K.nun 538. ve devamı maddeleri gereğince yapılması için mahkemece öncelikle tarafların tasfiye hususunda anlaşıp anlaşamadıkları tespit edilmeli, tasfiyede anlaştıkları takdirde ona göre karar verilmelidir. Taraflar mevcut mal ve demirbaşların bölüşülmesinde ya da mal varlığının bir meblağ karşılığında diğerine bırakılmasında anlaşamadıkları takdirde mahkemece tayin oluşacak bir görevli marifetiyle bu malların satılmasına, öncelikle varsa ortaklığın borçlarının ödenmesine, bilahare ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yaptıkları masraflar hesaplanmalı ve herbirinin şirketten olan alacağı düşüldükten sonra geriye bir şey kalır ise bu meblağın, var ise zararın payları oranında paylaştırılmasına karar verilmelidir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan hükümler doğrultusunda değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonuca gore bir karar verilmesi gerekirken, davacının kefil sıfatı ile ödeme yaptığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.