Esas No: 2010/3417
Karar No: 2011/4370
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3417 Esas 2011/4370 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacıların miras bırakanı sigortalı işçinin iş kazası sonucu ölümü nedeniyle hak sahiplerinin uğramış olduğu maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, sağ eş ... için 25.403.07 TL maddi 10.000.TL manevi erkek çocuk ... için 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Dava nitelikçe, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın işveren tarafından giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacıların miras bırakanı ... davalı ... Kolejinin öğrenci taşıma işini üstlenen davalı ... Turizm Ltd. Şirketinde servis araç soförü olarak çalışmakta iken 24.11.2004 tarihinde gerçekleşen trafik iş kazası sonucu ölmüştür.
Bir iş kazası sonucu zarara uğrayan işçinin veya işçinin ölümü halinde hak sahiplerinin tazminat davası, işveren veya kusurlu üçüncü kişilere karşı yöneltilir. Ayrıca, aracı olarak nitelendirilen kişilerce işe alınan işçilerin uğrayacakları zarardan dolayı asıl işverenin aracı ile birlikte sorumlu olacağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasa’nın 1. maddesi gereğidir. Bunların dışındaki kişilerin, maddi ve manevi tazminattan işveren, kusurlu üçüncü kişiler veya asıl işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumluluğu söz konusu değildir.
Somut olayda çözümlenmesi gerekli sorun, davalı işveren ... Tarım Oto Dış Ticaret Limited Şirketi ile ... Özel Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasındaki hukuki ilişkinin işveren-aracı veya üst-alt işveren biçiminde olup olmadığıdır. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 1475 sayılı İş Kanunu’nun 1/son ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 87/2. maddesindeki açıklamalar ışığında aracıdan (taşerondan) söz edebilmek için öncelikle üst işveren ve bunun tarafından ortaya konulan bir iş olmalı ve görülmekte olan bu işin bölüm ve eklentilerden bir iş alt işverene devredilmelidir. Buna karşın bir işin bütünüyle bir işverene devri durumunda veya anahtar teslimi denilen biçimde işin verilmesi durumunda artık üst-alt işveren ilişkisi söz konusu olamaz.
Davalılar ... Tarım Oto Dış Ticaret Limited Şirketi ile ... Özel Eğitim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında servis hizmetleri konusunda yazılı bir sözleşme bulunmadığı anlaşılmakla birlikte mahkemece taşıma işi konusunda davalı ... Ltd.şirketi servis araç sürücülerinin okul idaresinin talimat ve yönlendirmesine bağlı olup olmadıkları bu servis araçlarının giriş çıkış saatlerinin ve çalışanları üzerinde okul idaresinin denetim yetkisinin bulunup bulunmadığı yönünde bir araştırmanın yapılmadığı dolayısıyla davalı ... Özel Eğitim Hizmetleri A.Ş.’nin üst iş veren konumunda bulunup bulunmadığı saptanmadan bu davalının üst işveren olarak kabul edilerek tazminatlardan sorumlu tutulması doğru değildir.
Mahkemece yapılacak iş, Davalılar arasında alt işveren-üst işveren ilişkisinin tespiti amacıyla öğrenci velilerinin doğrudan mı?yoksa okul idaresinin yönlendirmesi ile mi ? davalı ... Limited şirketi sözleşme düzenledikleri ,... Ltd.Şirketi elamanı olan şoförlerin okul idaresinin emir ve talimatı altında olup olmadıkları bu kişiler üzerinde davalı okul idaresinin denetim yetkisinin bulunup bulunmadığı yönünde tanıklar dinlenerek oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ilgililere iadesine, 5.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.