Esas No: 2021/1268
Karar No: 2022/15786
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/1268 Esas 2022/15786 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/1268 E. , 2022/15786 K.Özet:
Mahkeme, tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinin basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunu belirtti. Tediye fişleri bulunamazsa veya mudi imzası yoksa basit zimmet suçu oluşurken, mudiyi yanıltarak veya kandırarak imzalatılan boş bir tediye fişi kullanılarak hesaptan para çekilmesi nitelikli zimmet suçunu oluşturur. Sahte imzaların kullanılması da basit ya da nitelikli zimmet suçu oluşturabilir.
Kararda, sanığın mudi imzası bulunmayan fişi kullanması basit zimmet suçu, imzalı tediye fişlerinin kullanılması ise nitelikli zimmet suçu olarak değerlendirildi. Sanığın zimmet suçundan dolayı oluşan zararın 13.761 TL olduğu belirtildi. Sanığın 3.750 TL'yi geri iade ettiği, geriye kalan 10.011 TL'nin nitelikli zimmet kapsamında kaldığı ve tazmin edilmeyen zararın 9.061 TL olduğu belirlendi.
Kararda, sanığın hüküm giymesi gereken ceza miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağı belirtildi. Banka zararının kısmen ödendiği göz önüne alındığından sanık hakkında banka zararının 3 katı olan 27.183 TL'ye hükmedilmesi gerektiği belirtildi. Ayrıca, zimmet suçunun konusunu oluşturan para miktarındaki değer azlığı nedeniyle sanık hakkında tayin edilen cezada indirim yapılması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, tazmin edilmeyen 9.061 TL'nin sanık tarafından bankaya ödenmesi gerektiği belirtildi.
Kararda, nispi karar harcına hükmedilmemesi ve 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu da belirtilerek karar bozuldu.
Kanun maddeleri:
- 5411 sayılı Yasanın 160/2. maddesi: \"hükmolunacak adli para cezası miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağına\" ilişkin düzenleme
- 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinin son fıkrası: sanık hakkında tayin edilen cezada zimmet suçunun konusunu oluşturan para miktarındaki değer azlığı nedeniyle indirim yapılması gerektiğini belirtiyor.
- 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi: hükümlerin bozulmasına ilişkin düzenleme
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5411 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dairemizin istikrar kazanan uygulamalarına göre tediye fişleri kullanılarak banka parasının zimmete geçirilmesinde fiilin, basit ya da nitelikli zimmet suçunu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi bakımından;
Tediye fişleri bulunamamış ya da bulunan tediye fişlerinde mudi imzası yok ise, eylem basit zimmet,
Mudiyi yanıltarak veya kandırılarak imzalatılan boş bir tediye fişinin kullanılıp, mudinin bilgi ve talimatı olmaksızın hesabından para çekilerek mal edinilmiş ise, eylem nitelikli zimmet,
Tediye fişine mudi yerine sahte imzalar atılmak suretiyle gerçekleştirilen işlemler ile ilgili olarak, fişler üzerindeki sahte imzaların ilk bakışta ve basit bir inceleme ile sahteliğinin anlaşılması halinde eylem basit zimmet, sahteciliğin aldatıcılık özelliğinin bulunması halinde ise eylem nitelikli zimmet suçunu oluşturacaktır.
Bu bilgiler doğrultusunda, somut olayda, mudi Haydar Erdoğan'a ilişkin üzerlerinde mudi imzası bulunmayan fişin kullanılması suretiyle gerçekleştirilen eylemin basit zimmet, mudiler Hasan Akça ve ...'na ilişkin imzalı tediye fişlerinin kullanılması suretiyle gerçekleştirilen eylemlerin ise, tediye fişlerinin mudiler yanıltılarak veya kandırılarak imzalatılan boş tediye fişleri kullanılmak suretiyle gerçekleştirilmesi karşısında nitelikli zimmet kapsamında kaldıkları cihetle;
Somut olayda sanığın zimmet teşkil eden tüm eylemleri nedeniyle oluşan zararın 13.761 TL. olduğu, bu miktardan 3.750 TL nin basit zimmet kapsamında bulunup sanığın 15.03.2010 tarihinde mudi hesabına aynı tutarı iade ettiği ve geriye kalan 10.011 TL nin ise nitelikli zimmet kapsamında bulunduğu ve mudi ...'nun beyanında hesabından çekilen 950 TL yi sanığın ödediğini ve zararının bulunmadığını beyan etmesi karşısında tazmin edilmeyen nitelikli zimmet miktarının 9.061 TL bulunduğu gözetilerek;
1- Adli para cezasının tayini yönünden; 5411 sayılı Yasanın 160/2. maddesinde yer alan "hükmolunacak adli para cezası miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağına" ilişkin düzenleme uyarınca, üç katı uygulamasında nitelikli zimmet kapsamında değerlendirilen eylemler nedeniyle oluşan ve tazmin edilmeyen zarar miktarının dikkate alınacağı, zararın bulunmaması halinde ise sadece gün adli para cezası tayin edilerek anılan maddedeki üç kat uygulamasının yapılamayacağı cihetle, banka zararını kısmen ödediği anlaşılmakla sanık hakkında banka zararının 3 katı olan 27.183 TL'ye hükmolunması gerekirken, toplam zimmet miktarının 3 katı üzerinden belirlenerek fazla adli para cezasına hükmedilmesi,
2- Zimmet suçunun konusunu oluşturan para miktarındaki değer azlığı karşısında; 5411 sayılı Kanunun 160. maddesinin son fıkrasına göre, sanık hakkında tayin edilen cezada indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Mudi ...'nun hesabından çekilen 950 TL yi sanığın ödediğini ve zararının bulunmadığını beyan etmesi karşısında tazmin edilmeyen 9.061 TL nin sanık tarafından katılan bankaya ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Nisbi karar harcında kazanılmış hakkın söz konusu olmayacağı gözetildiğinde, banka zararına hükmolunduğu halde nispi karar harcına hükmedilmemesi,
5- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.