Esas No: 2009/9628
Karar No: 2010/3531
Karar Tarihi: 30.3.2010
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2009/9628 Esas 2010/3531 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı maddi ve manevi tazminat ve cezai şart davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat ve 200.000 Dolar karşılığı 240.000 TL cezai şartın tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davalı ... hakkındaki davanın husumet yönünden reddine, 50.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalı kiracı şirketten tahsiline, manevi tazminat ve cezai şart yönlerinden istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Temyiz eden davacı vekilinin cezai şarta ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı ... ve yetkilisi olduğu diğer davalı şirket ile müvekkili arasında düzenlenen 3.11.2006 tarihli kira sözleşmesi ile ... ... Otel ve demirbaşlarının davalı şirkete kiralandığını, ancak davalıların kiralanan otel ve demirbaşları üzerinde sözleşmenin verdiği yetkileri aşarak tasarrufta bulunduklarını, bu davranışları ile davacıyı maddi ve manevi yönden zarara uğrattıklarını, zira davalı şirketin borçları sebebiyle alacaklıların yaptığı icra takiplerinde davalıların otelde bulunan demirbaşlar kendilerine aitmiş gibi mal beyanında bulunduklarını ve haczedilmelerine yol açtıklarını, davacının durumdan haberdar olması üzerine istihkak davaları açtığını, yine haciz uygulaması sırasında eşyaların zarar gördüğünü, diğer yandan otele sürekli haciz gelmesinin davacının ticari itibarını sarstığını, sözleşmenin 5. ve 6. maddesinde de kiracının kendi borcundan dolayı otele ait demirbaşları haczettiremeyeceğinin aksi halde 200.000 Dolar cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını belirterek, 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat ile 200.000 Dolar karşılığı 240.000 TL cezai şartın davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, bilirkişi raporunun alındığı tarihte davalının otelden tahliye olduğunu, tespitin tahliyeden üç ay sonra yapıldığını, bu süre zarfında oteldeki malların davacının uhdesinde olduğunu, sözleşmede kiracı durumunda olmayan ... hakkındaki davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, tarafların şirket olması nedeniyle manevi tazminat istenemeyeceğini, bilirkişi raporunda da fahiş rakamlar bulunduğunu, yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını istediklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Cezai şart borçlunun borcunu ifa etmemesi veya gereği gibi belli edilen süre ya da yerde yerine getirmemesi durumunda alacaklıya karşı ifa etmeyi önceden taahhütte bulunduğu edimdir. Borç yüklenen borçlu,borcunu hiç ya da zamanında ifa etmez, eksik ifa eder ya da belli yerde ifa etmez ise alacaklı Borçlar Kanunu’nun 96 ve devamı maddelerine dayanarak uğradığı zararları borçluya tazmin ettirebilir. Yasa bunun dışında tarafların istemesi halinde asıl sözleşmeye bağlı özel bir anlaşma ile önceden zararları kesin bir şekilde cezai şart ile belli edebileceklerini hükme bağlamıştır. Bu durumda cezai şart asıl borca bağlı fer’i nitelikli ve ifası umulan diğer bir borç ilişkisi ortaya çıkarmaktadır Borçlar Kanunu’nun 159. maddesi hükmü gereğince alacaklının zarara uğrayıp uğramadığına bakılmaksızın cezai şartın ödenmesi gerekir.
Olayımıza gelince; davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.11.2006 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile ... ... Hotel demirbaşları ile birlikte davalı şirkete kiralanmıştır. Sözleşmenin özel şartlar bölümü 5. maddesinde kiracının kendi borcundan dolayı otele ait demirbaşları haczettiremeyeceği, 6. maddesinde de sözleşmenin 5. maddesine aykırı hareket edilmesi halinde kiracının, kiralayanın yasadan doğan hakları saklı kalmak üzere ayrıca 200.000 Dolar cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği kararlaştırılmıştır. Serbest irade ile konulan bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Kiracılık ilişkisi içinde borçları dolayısıyla davalı kiracı hakkında çok sayıda icra takibi yapıldığı, kiracının icra takipleri üzerine mal beyanı olarak otel binasındaki TV, klima, buzdolabı ve su arıtma cihazlarını bildirdiği, split klimaların haczedilerek muhafaza altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı ise otele ait ve kira sözleşmesi ile davalıya teslim edilen demirbaşların haczedilmesi dolayısıyla istihkak davaları açmış ve yapılan yargılamalar sonucu menkuller üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu şekilde davalı kiracı sözleşmenin özel 5.maddesine rağmen otele ait demirbaşların haczedilmesine yol açmanın yanı sıra bu demirbaşları mal beyanında göstererek ve haciz uygulamaları sırasında itiraz etmeyerek otelde bulunan ve davacıya ait eşyaların haczedilmesini sağlamıştır. Davalı kiracının bu tutumu sözleşmenin özel 5. maddesine aykırılık oluşturur nitelikte olup 6. maddede düzenlenen cezai şart sorumluluğunu gerektirir. Mahkeme, davacının talep ettiği maddi tazminat istemini kabul etmek suretiyle davalının sözleşmenin 5. maddesine aykırılığı belirlemiş olduğuna göre 6. madde gereği cezai şart istemini de kabul etmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarda (2) No’lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.