(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/3529 E. , 2012/5456 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı zilyetliğe dayanarak yörede 2004 yılında yapılan ve 29.06.2010 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında ... beldesindeki taşınmazının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu iddia ederek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece, taşınmazın öncesinin orman olduğu ve zilyetlikle kazanılamayacağı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... beldesinde ilk tesis kadasrosu kısmen 766 sayılı Yasaya göre yapılarak, 24.03.1988 tarihinde kesinleşmiş, aynı Yasa gereğince kadastro çalışmalarına devam olunarak, sonucu 29.08.1990 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra kalan yerlerde 3402 sayılı Yasa gereğince aynı zamanda orman kadastro sınırlaması sayılmak üzere arazi kadastro çalışmalarına devam edilerek, sonucu 27.06.1991 tarihinde kesinleşmiştir. 2004 yılında 766 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu çalışması yapılan alanda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, yine 3402 sayılı Yasaya göre arazi kadastrosu yapılan yerlerde bu çalışmada saptanan orman sınırlarının aplikasyonu ve 2/B madde uygulaması ve diğer tüm alanlarda da orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılarak sonucu 29.06.2010 tarihinde ilan edilmiş, dava nedeniyle kesinleşmemiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 09/04/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.