Esas No: 2022/8020
Karar No: 2022/15792
Karar Tarihi: 08.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/8020 Esas 2022/15792 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/8020 E. , 2022/15792 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir kararda, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasaların etkisiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin yerel mahkemeye ait olduğu belirtiliyor. Ayrıca, sanığın cezasında yanlış teşdit uygulandığı ve aracın müsaderesi konusunda eksik inceleme yapıldığı ifade ediliyor. Kararda, suça ilişkin kanun maddeleri olarak 4733 sayılı Yasa, 6455 sayılı Yasa, 6545 sayılı Yasa, 7242 sayılı Yasa, 5607 sayılı Yasa, TCK'nun 7. maddesi, TCK'nun 53. maddesi, TCK'nun 54/3. maddesi ve TCK'nun 61. maddesi gösteriliyor.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 4733 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında beraat;
Sanık ... hakkında hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Gümrük İdaresi vekilinin temyizi üzerine yapılan incelemede;
Suçtan doğrudan zarar görmeyen Gümrük Idaresinin kamu davasına katılmasına karar verilmesi de hükmü temyize yetki vermeyeceğinden, Gümrük İdaresi vekilinin temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 317.maddesi uyarınca oybirliğiyle REDDİNE,
II- Sanık ... 'in temyizi üzerine yapılan incelemede;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 Sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nun 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre;
1- 5237 sayılı TCK'nun 61. maddesi uyarınca alt ve üst sınırlar arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı ve failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı unsurlarının dikkate alınması gerekmekte olup dosya kapsamına göre sanığın benzer olaylarla karşılaştırıldığında hakça teşdit uygulanması gerekirken sanık hakkında yanlış gerekçe ile orantısız teşdit uygulanarak ceza tayini,
2- Sanığın ve hazırlık aşamasında malen sorumlu yetkilisinin nakil aracının kiralık olduğu yönünde beyanda bulunduğu, ancak dosyada kira sözleşmesi bulunmadığı ve malen sorumlunun da kovuşturma aşamasında dinlenilmediği anlaşılmakla, suça konu eşyanın, taşıma aracının yüküne göre miktar veya hacim bakımından ağırlıklı bölümünü oluşturması, araç ve eşyanın bilinen değeri itibarıyla aracın müsaderesinin 5237 sayılı TCK'nun 54/3. maddesi gereğince işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğurmayacağı gibi hakkaniyete de aykırılık oluşturmayacağı hususları da gözetilerek, kira sözleşmesi konusunda araştırma yapıldıktan ve malen sorumlunun beyanı alındıktan sonra suça konu aracın müsaderesi hususunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı olup, sanık ...'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.