Esas No: 2013/16175
Karar No: 2013/27443
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16175 Esas 2013/27443 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ..."a bal satması neticesinde ..." dan 20.10.2009 tanzim tarihli, 20.12.2009 ödeme tarihli ve 13.000,00 TL bedelli bono aldığını, bonoyu davalı ..."ın asıl borçlu diğer davalı ..."ın ise kefil sıfatıyla imzaladıklarını, senedin vadesinin gelmesine rağmen davalıların bono bedelini ödemediklerini, kendisine verilen bononun hem borçlu hem de alacaklı kısmında davalılardan ...’ın isminin bulunduğunu sonradan farkettiğini, bononun yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, alacağın tahsili amacı ile başlattığı ilamsız takibe davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, başka kişilerin olduğu bir ortamda senet nasıl doldurulur sorusu üzerine örnek olarak senedi tanzim ettiklerini, davacının iddiasının yerinde olamadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, faiz yönünden yapmış olduğu itirazın 1.137,00 TL lik kısmı için iptali 1.137,00 TL"lik kısmı için devamına karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların 2013/16175-27443
aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarını reddi gerekir.
2-Davacı, davalı ..."a bal sattığını, karşılığında 13.000 TL bedelli senet aldığını, davalı ..."in lehtar kısmına ve keşideci kısmına adını yazdığını, senedin vadesinin gelmesine rağmen borcun ödenmediğini, senedin yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğunu ileri sürerek başlattığı takibe yapılan haksız itirazın iptalini talep etmiştir. Mahkemece senedin yazılı delil başlangıcı mahiyetinde olduğu kabul edilerek dinlenen tanık beyanlarına göre davacı ile davalı ... arasında bal alışverişi olduğu kanaatine varılarak asıl alacağa yapılan itiraz yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi"nde sanık olarak savunması alınan davacı, davalı ..."in bir kısım ödemeyi hesabına yatırdığını beyan etmiş, talimat yolu ile dinlenen tanık Hürriyet Uzunlar"da davalının davacıya 2000 TL ödediğini belirtmiştir. Bu durumda bakiye asıl alacağın 11.000 TL olduğu kabul edilerek bu miktar üzerinden takibin devamına ve yine işlemiş faiz hesabı yapılırken de bu yönün dikkate alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, kararın (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.