Esas No: 2021/11107
Karar No: 2022/16030
Karar Tarihi: 09.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11107 Esas 2022/16030 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/11107 E. , 2022/16030 K.Özet:
Sanıkların 5607 sayılı yasaya muhalefet suçu nedeniyle yargılandığı davada, yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmiştir. Yargıtay Ceza Dairesi, suç tarihine ve ele geçirilen eşyaların niteliğine göre sanıkların hangi kanun maddeleri kapsamında olduğunu belirleyerek hüküm tesisi yapılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, suçun zincirleme şekilde işlenip işlenmediğinin de değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyledir:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/18, 3/1, 3/5, 3/10, 3/10-son, 3/22 maddeleri
- 6455 sayılı Yasayla değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/18. maddesi
- 6545 sayılı Yasayla değişik 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları
- 7242 sayılı Yasayla değiştirilen 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/22, 5/2. maddeleri
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7. maddesi
- 7242 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I- Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
II- Sanıklar ..., ..., sanık ... müdafisi ve katılan ... İdaresi vekilinin verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1- Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa'nın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/1, 3/10, 3/10-son, 3/22, 5/2. maddeleri somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2- 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
1-Eylemin üç kişi tarafından işlendiği kabul edilerek 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesinin uygulanmasına karar verilmiş ise de, sanıkların aşamalardaki beyanları göz önüne alınarak, suçun ne şekilde toplu olarak işlendiğinin karar yerinde tartışılmaması,
2- Sanık ... açısından; Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 14/02/2014, iddianame düzenleme tarihinin 25/02/2014 olduğu,
UYAP'tan yapılan kontrolde, yargılaması devam eden Kilis 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2022/227 E sayılı dosyasında suç tarihinin 30.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin 12.03.2014 olduğu,
Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- Dava konusu kaçak sigaranın müsaderesine karar verilirken uygulama maddesinin 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla TCK'nun 54/4. maddesi yerine, TCK'nun 54/1. maddesi olarak gösterilmesi suretiyle CMK'nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., sanık ... müdafisi ile katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.