Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/321 Esas 2012/5375 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/321
Karar No: 2012/5375

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/321 Esas 2012/5375 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı, Hazine'ye ait olan ve 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olan taşınmazı fiili olarak kullanmaktadır. Davacı, davalıdan satın aldığı taşınmazın tapu kaydının kendisine ait olması için dava açmıştır. Mahkeme, taşınmazın hazine adına kaydedilmesine karar verirken zilyetlik şerhini de terkin etmiştir. Ancak, dava askı süresi içinde açıldığı için kadastro mahkemesine bakma görevinin ihlal edildiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Yasa'nın 11. maddesi, 29/3 ve HYUY'nın 159 ve 161. Kadastro ilanları hakkındaki Yönetmelik'in 9. maddesi.
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/321 E.  ,  2012/5375 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Çekişmeli ... köyü 137 ada 17 parsel sayılı 305.57 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan Hazine adına tespit edilmiş ve beyanlar hanesine 2002 yılından beri ...‘ün kullanımında olduğu şerh verilmiştir. Davacı 26.10.2010 tarihli dava dilekçesiyle, ... aleyhine taşınmazı satış vaadi sözleşmesiyle davalıdan satın aldığını, ancak tapu maliki olarak halen davalının gözüktüğünü belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptaliyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Hazine, yargılama sırasında davaya dahil edilmiştir. Mahkemece tescil istemi yönünden davanın reddine, 137 ada 17 parselin hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... yönünden davanın kabulüyle taşınmazın tespit tutanağında yer alan “2002 yılından beri ...’ün fiili kullanımında bulunduğu" yönlü şerhin terkinine, taşınmazın davacının fiili kullanımında bulunduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, zilyetlik şerhinin iptali ile davacının zilyetliğinde olduğunun şerh verilmesi istemine ilişkindir.
    3402 sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince, askı süresi içinde açılacak davalara bakma görevi, kadastro mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
    Çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespit tutanağının 20.10.2010 – 22.11.2010 tarihleri arasında askıya çıkarıldığı ve davacı tarafından 26.10.2010 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Yasanın 11. maddesi ve Kadastro İlanları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre, kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak askı ilan cetvelleri düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süreyle ilan ettirir. İtirazı olanların bu süre içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceğini belirtir. 30 günlük askı süresi, ilanın yapıldığı günün ertesi gününden işlemeye başlar. 3402 sayılı Yasanın 11/1 ve 29/3, HYUY."nın 159 ve 161 ile kadastro ilanları hakkındaki Yönetmeliğin 9. maddesi gereğince ilanın yapıldığı günün ertesi gününden başlamak üzere, 30 günlük süre içinde açılacak davalara kadastro mahkemeleri bakmakla görevlidir.
    O halde, davacının 3402 sayılı Yasanın 11. maddesi hükmüne göre yapılan askı süresi içinde açtığı davada kadastro mahkemesinin görevli olduğu düşünülmeden, yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 09/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.


    Hemen Ara