Esas No: 2011/17617
Karar No: 2012/5356
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17617 Esas 2012/5356 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03/03/2011 gün ve 2010/16046 - 2011/2132 sayılı bozma kararında özetle ""Davacı ... Yönetimi, ... köyünde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırılması yapıldığını ve 101 ... 1 parsel sayılı taşınmazın orman olarak sınırlandırıldığını, ancak 101 ... 1 parsel içinde bulunan ve ekli 12 adet krokide taralı olarak gösterilen taşınmazların orman sınırları dışında bırakıldığını, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, orman sınırlandırılmasının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınmasını ve 101 ... 1 parsele eklenerek orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir. Kadastro sırasında çekişmeli 137 ... 1 ve 4, 139 ... 1 ve 2, 140 ... 2, 3, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar nitelik, yüzölçümü ve malik haneleri boş bırakılarak ve 2007/6 esas sayılı dava dosyası ile itirazlı oldukları bildirilerek sınırlandırılmış ve zilyetleri tespit edilmiştir. Hazine, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile davaya müdahil olmuş ve taşınmazların orman vasfı ile Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 139 ... 2 ve 140 ... 3 parsel sayılı taşınmazların bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfiyle işaretli bölümleriyle 137 ... 4, 139 ... 1, 140 ... 2, 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların tamamının tespitteki niteliğiyle kararda gösterildiği şekilde zilyetleri adına; 139 ... 2 ve 140 ... 3 parsel sayılı taşınmazların bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli bölümleriyle 137 ... 1 parsel sayılı taşınmazın tamamının 101 ... 1 sayılı parsele eklenerek orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı ... Yönetimi, katılan Hazine tarafından 139 ... 2 ve 140 ... 3 parsel sayılı taşınmazların bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfiyle işaretli bölümleriyle 137 ... 4, 139 ... 1, 140 ... 2, 5, 6 ve 7 parsellere yönelik temyiz edilmiştir.
1- Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların temyize konu bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığa göre yerinde görülmeyen Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Hazinenin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece çekişmeli taşınmazların temyize konu bölümlerinin orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava Orman Yönetimi tarafından orman iddiasıyla açılmış ise de, yargılama sırasında hazine davaya katıldığına göre, davalılar yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinme koşulların araştırılması zorunludur.
Mahkemece böyle bir araştırma yapılmamıştır.
Bu nedenle; çekişmeli 140 ... 3 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümüyle 137 ... 4, 139 ... 1, 140 ... 2 ve 7 parseller yeniden yapılacak keşifte, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, çekişmeli taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; mahalli bilirkişi, tutanak bilirkişileri ve zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davalılar yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün ve 5304 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayanarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Çekişmeli 139 ... 2 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümüyle 140 ... 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Raporu hükme dayanak alınan ziraat bilirkişi raporunda taşınmazların 20 yıldır kullanılmadığı bildirilmiştir. Zilyetliğin iktisap sağlayabilmesi için aralıksız sürmesi gerekir. Uzun süreli kullanmama terk anlamı taşır. Taşınmazın 20 yıl gibi uzun bir süre kullanılmamış olması karşında zilyetliğin iradî olarak terk edildiğinin kabulü zorunludur. Bu nedenle, 139 ... 2 parsel sayılı taşınmazın (B) harfiyle işaretli bölümüyle, 140 ... 5 ve 6 parsellere yönelik katılan Hazinenin davasının kabulü gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup açıklanan nedenlerle katılan Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 139 ... 2 ve 140 ... 3 parsel sayılı taşınmazların bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfiyle işaretli bölümleriyle 137 ... 4, 139 ... 1, 140 ... 2, 5, 6 ve 7 parsellere yönelik BOZULMASI"" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra;
1-Dava konusu 139 ... 2 , 140 ... 3 Parsel sayılı taşınmazların (B) ile işaretli kısımlarına ve 137 ... 4 ile 139 ... 1 ve 140 ... 2-5-6-7 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davanın REDDİNE,
2-... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... mevkii 139 ... 2 parsel sayılı taşınmazdan fen ve orman bilirkişilerinin ölçekli krokisinde (A) ile işaretli kısmının ifrazından sonra geriye kalan (B) ile işaretli 1086,47 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile İlyas oğlu 1936 d.lu, ... adına tapuya TESCİLİNE,
3-... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... mevkii 140 ... 3 parsel sayılı taşınmazdan fen ve orman bilirkişilerinin ölçekli krokisinde (A) ile işaretli kısmının ifrazından sonra geriye kalan (B) ile işaretli 1114,26 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla niteliği ile ... oğlu 1947 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
4-... ili ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain 137 ... 4 parsel sayılı 1620,89 m² yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tarla niteliği ile İlyas oğlu 1936 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
5-... ili ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain 139 ... 1 parsel sayılı 765,07 m² yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tarla niteliği ile İlyas oğlu 1939 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
6-... ili ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain 140 ... 2 parsel sayılı 801,06 m² yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tarla niteliği ile ... oğlu 1936 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
7-... ili ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain 140 ... 5 parsel sayılı 449,92 m² yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tarla niteliği ile ... oğlu 1939 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
8-... ili ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain 140 ... 6 parsel sayılı 1456,70 m² yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tarla niteliği ile ... oğlu 1928 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
9-... ili ... ilçesi, ... köyü, ... mevkinde kain 140 ... 7 parsel sayılı 1469,97 m² yüzölçümündeki taşınmazın tespit gibi tarla niteliği ile ... kızı 1938 d.lu ... adına tapuya TESCİLİNE,
10-Karar kesinleştiğinde dosyanın Tapu Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm müdahil davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak; dairenin bozma ilamından önce davanın kısmen kabul kısmen reddine dair kurulan hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiş, Hazinenin temyiz itirazları yönünden hüküm 140 ... 5 ve 6 parsellerin tamamı ile 139 ... 2 parselin (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden taşınmazların 20 yıldır kullanılmadığı, bu nedenle iradî terkin oluştuğu kabul edilerek, bu taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kesin nitelikli bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulmakla, taraflar yönünden usulî kazanılmış hak, mahkeme bakımından ise, bozma kararı gereğince işlem yapma zorunluluğu doğar. Bu durumda; mahkemece 140 ... 5 ve 6 parseller ile 139 ... 2 parselin (B) harfi ile gösterilen bölümü yönünden müdahil davacı Hazine lehine usulî kazanılmış hak oluştuğundan, Hazinenin adı geçen parseller ile parsel bölümü hakkındaki davasının da kabulüne karar verilmesi gerekirken, usulî kazanılmış hak ilkeleri dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, ayrıca davacı ... Yönetiminin isminin karar başlığında yazılmaması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; müdahil davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 09/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.