Esas No: 2010/2987
Karar No: 2011/4255
Karar Tarihi: 03.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2987 Esas 2011/4255 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava nitelikçe; davacının eşi olan ... 2926 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları ile borçlanılan askerlik süresi ve 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları dikkate alındığında, davacı 2926 sayılı Yasaya göre ölüm aylığına hak kazandığı halde, davalı Kurumun 5 tam yıl hizmetin bulunmadığından ölüm aylığı istemini reddettiğinden bahisle ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Tarım Bağ-Kur sigortalı olunan sürelerle, SSK sigortalısı olunan süreler ve askerlik borçlanması dikkate alındığında davacının miras bırakanının toplam 3 yıl 4 ay 4 gün hizmetinin bulunduğu, 05.11.2006 ölüm tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata göre ölüm aylığı bağlanabilmesi için gerekli bulunan 5 tam yıl sigortalılığının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Ölüm aylığından yararlanma koşullarının yer aldığı 1479 sayılı 41. maddesinde ölüm tarihinde en az beş tam yıl (maddedeki düzenlemenin yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihinden önceki dönemde ölüm olayının gerçekleşmesi halinde üç tam yıl) sigorta primi ödemiş olan sigortalının hak sahiplerine talepleri halinde aylık bağlanacağı belirtilmiş olup, davacı murisinin 05.11.2006 tarihinde öldüğünün anlaşılmasına göre, sahibine ölüm aylığı bağlanabilmesi için 5 tam yıl hizmetinin bulunması gerektiğine ilişkin yerel mahkemenin değerlendirmesi doğrudur. Dosyadaki sigorta belgelerine göre ise davacı murisinin 5 tam yıl sigortalılığının bulunmadığı ortadadır. Ne var ki davacı dava dilekçesine 2002 yılında teslim ettiği ürün bedelinden kesinti yapıldığına ilişkin üretici makbuzu örnekleri eklemiştir. Davanın niteliği dikkate alındığında ölüm aylığı isteminin yeterli prim ödeme gün sayısının bulunmadığı göz önüne alındığında 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olunun sürelerin tespitini de kapsadığı açıktır.
Yapılacak iş: sigortalının 2002 öncesi ve sonrasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak kaydının bulunup bulunmadığı, teslim ettiği ürün bedellerinden kesinti yapılıp yapılmadığı 10. Maddedeki kuruluşlarda ilk kesintiden önce başlayan ve devam eden üyeliğinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, sigortalının 5 tam yıl hizmetinin bulunup bulunmadığı, giderek hak sahibinin ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı değerlendirilmek ve sonucuna göre karar verilmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle davanın niteliğine göre ölüm aylığı isteminin yeterli süre yoksa hizmet tespiti istemini de içerdiği hizmet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin resen araştırılması gerektiği, göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.05.2011 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.