Esas No: 2013/16751
Karar No: 2013/27411
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16751 Esas 2013/27411 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı arsa sahibi ile ortak olarak müteahhitliğini yaptığı binadaki bir daireyi davalıya sattığını, fakat davalının ... katındaki depoyu istememesi üzerine bedelde tenzilat yaptığını, deponun kullanım hakkını kendisinin aldığını ve deponun kendisi tarafından kullanımının davalı tarafından engel olunması halinde kendisine ödenmek üzere düzenlenen 7000.$" lık bononun davalı tarafından imzalandığını ve bononun arkasına bu durumu kendisinin şerh düştüğünü, sonradan deponun davalı tarafından kendisine kullandırılmadığını ileri sürerek, senet bedeli olan 7.000.$" nın fiili ödeme günündeki ... Cumhuriyeti ... Bankası satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satın aldığı dairenin satış bedelini ödediğini, ... katını davacıya kullandırmadığı iddiasının asılsız olduğunu, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.000.00.TL" nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Somut uyuşmazlık, yüklenici davacı (satıcı) ile davalı (alıcı) tüketici arasındaki konut satışından kaynaklanmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır
4077 sayılı Yasanın 23.maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak da söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.