Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11118 Esas 2022/16073 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/11118
Karar No: 2022/16073
Karar Tarihi: 10.11.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11118 Esas 2022/16073 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesinde sanıkların eylemleri 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın farklı maddeleri kapsamında değerlendirilmiştir. Ayrıca suç tarihi ve işlenen suçun niteliği göz önünde bulundurularak sanıkların eylemlerinin zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı belirlenememiştir. Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle anılan maddenin yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Dava konusu kaçak eşyanın müsaderesine karar verilmesi gerekmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi, 6545 ve 7242 sayılı yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/10-son cümle 3/22, 5/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 43. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası.
7. Ceza Dairesi         2021/11118 E.  ,  2022/16073 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, aracın müsaderesine yer olmadığına

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I- Katılan ... İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil aracı ile sınırlı temyiz talebinin incelenmesinde;
    Suçta kullanılan, iyiniyetli üçüncü kişiye ait nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle İADE KARARININ ONANMASINA,
    II- Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    1) Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10, 3/10-son cümle madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/10-son cümle 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 29.05.2013, iddianame düzenleme tarihinin 14.03.2014 olduğu,
    Dairemiz 2021/11062 Esas numarası ile kayıtlı Kırıkhan 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/641 Esas, 2015/835 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 23.05.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 13.06.2013 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerinin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek, suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre sanıkların eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından sanıklara ait dosyaların incelenmesi ve gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3) 24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    4) Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    5) Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sebep olmadığı yargılama giderinin sanıklara yükletilmesi,
    Yasaya aykırı, sanıkların ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









    Hemen Ara