Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3437 Esas 2011/4152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3437
Karar No: 2011/4152
Karar Tarihi: 03.05.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3437 Esas 2011/4152 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2010/3437 E.  ,  2011/4152 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, ayakta dik pozisyonlandırma bedeli olan 14.680.00-Euro"nun fiili ödeme tarihinde geçerli olan döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren devlet Bankalarınca Euro için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek yasal faiziyle birlikte Kurumdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ... Özal Tıp Merkezi"nin düzenlediği 26.3.2007 tarih 3371 sayılı Sağlık Kurulu raporundaki görüş uyarınca alınan”ayakta dik pozisyonlandırma cihazı “(manuel kalkış, motorlu sürüş)’nın bedeli olan 14.680.00 Euro’nun fiili ödeme tarihinde geçerli olan döviz satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/A maddesi uyarınca Devlet Bankalarınca Euro için açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kabulüyle 25.921,94 TL nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davacının katkı payı ödemesinin davacıya yapılacak ödeme tarihinden Kurum tarafından kesilmesine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 32. maddesinde sigortalıya Protez, araç ve gereçlerinin standartlara uygun olarak sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesinin sağlık yardımı olarak verileceği, sigortalılara verilecek protez, araç ve gereçlerin bedellerinin %20’si kendilerince ödeneceği, ancak, sigortalıdan alınacak katkı miktarının ödeme tarihindeki 25.08.1971 tarihli ve 1475 sayılı İş Kanununun 33. maddesine göre sanayi kesiminde çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin birbuçuk katından fazla olamayacağı, 34. maddesinde Kurumun sigortalının iyleşmesine yarayacak, yahut işgöremezliğini az çok gidermesi için gerekli görülecek protez, araç ve gereçlerini sağlamak, onarmak ve tespit edilen süre ve şartlarda yenilemekle yükümlü olduğu bildirilmiştir.
    Davacının yüksekten düşme sonucu ... Paraplejik olarak sigortalı çalışmaya devam ettiğinden 506 sayılı Kanunun hastalık sigortasına ilişkin 32. ve devamı maddelerinde yer alan “işgöremezliği giderme” kavramı yanında uyuşmazlığın çözümünde Kanunun 34. maddesinde yer alan “iyileştirme” kavramının da incelenmesi gerekmektedir. T.C. Anayasası’nın 90. maddesi uyarınca usulüne göre yürürlüğe konulmuş anlaşmalar kanun hükmündedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla Kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır. Bu bağlamda onay kanunu ile yürürlüğe giren Sosyal Güvenliğin Asgari Normları Hakkında 102 Nolu ILO Sözleşmesinin 10/3. maddesinde; yapılacak yardımların, korunan kimsenin sağlığını korumaya, çalışma gücünü iadeye ve şahsi ihtiyaçlarını karşılayabilme kabiliyetini artırmaya matuf olduğu açıklanmıştır. 506 sayılı Kanunun hastalık sigortası kolundan sağlanacak sağlık yardımlarının kapsamı başlıklı 33. maddesinin son fıkrasında da bu madde gereğince yapılacak sağlık yardımlarının; sigortalının sağlığını koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma amacını güdeceği açıkça belirtilmiş, bir anlamda, onaylanması nedeniyle bağlayıcı hale gelen 102 Nolu ILO Sözleşmesinin 10/3. maddesi hükmü tekrarlanmıştır. Her iki yasal düzenlemenin açıkça gösterdiği gibi, sigortalıya "dik pozisyonlandırma cihazı" temini yönünden; aranacak temel unsur; iyileşmesine yardımcı olması unsurudur. İyileşmeye yardımcı olma kavramının ise, açık yasal düzenlemeler uyarınca; sağlığı koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma olarak kabulü zorunludur, aksinin kabulü halinde iyileşme kavramına ilk günkü sağlığına kavuşma anlamının verilmesi halinde, ortez ve protez kullanımının hiçbir zaman mümkün olamayacağı hususu da açıktır.
    Yargılama sırasında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 63. maddesinde de yapılan açıklamalar doğrultusunda düzenleme bulunmaktadır. Buna göre; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanması, temini amacıyla Kurumca finansmanı sağlanacak sağlık hizmetleri içinde (f) bendinde ortez ve proteze yer verilirken, temini için sadece; “sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedaviler için gerekli olabilme” ifadesi kullanılmıştır.
    Kurumun teminle yükümlü olduğu yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun fiyatlı dik pozisyonlandırma cihazına hak kazanılması için gerekli olan "iyileştirme" unsurunun, diğer bir anlatımla sağlığı koruma, çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma hususlarının; cihazı kullanacak kişi yönünden, üniversite veya eğitim araştırma hastanelerinin fiziksel tıp ve rehabilitasyon kliniklerinde yatırılarak uygulama ve eğitiminin yapılması sonrasında nöroloji, ortopedi ve fiziksel tıp ve rehabilitasyon uzmanlarının da içinde yer aldığı sağlık kurulu raporu ile gerekliliğinin belirlenmiş olması gereklidir."(Yargıtay HGK, 04.03.2009, 2009/10-34 E., 2009/104 K.)
    Somut olaya gelince F.Ü. Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan 22.5.2008 tarihli Sağlık Kurulu raporunda "ayakta dik pozisyonlandırma cihazını kullanmasının gerekli olduğu, sağlığını korumasına, çalışma gücünü yeniden kazandırmasına, kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini aratırmasına ve kişiyi çalışma hayatına kazandırması amacıyla iş göremezliğini gidermesine katkıda bulunacağı" Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 6.8.2008 tarihli kararında "günlük aktivitelerini yerine getirmesi ve dolaşım sisteminin daha sağlıklı çalışması açısından gerekli olduğu" ... Üniversitesi Nöroloji A.B.D"dan "davacının iş göremezliğinin azaltılması fiziksel ruhsal sağlığının korunması başkalarına bağımlılığının azaltılması ve toplumsal katılımının sağlanması açısından cihazı kullanmasının uygun olduğu" Adli Tıp 3. İhtisas Kurulunun 25.3.2009 tarihli kararında " cihazın hareketsizlikten
    ortaya çıkan ve hasta için ölümle sonuçlanabilecek sonuçlar doğuran bazı hayati komplikasyonların ortaya çıkmasını engellemeye yardımcı olduğu, hastanın geri kalan kuvvet ve yeteneklerini geliştirerek kendi ihtiyaçlarını ve işgörme kabiliyetini artırıp, fiziksel, psikolojik, sosyo ekonomik ve çalışma hayatı açısından tıbbi durumunun elverdiği en yüksek kapasiteye ulaşabilmesine katkı sağlayacağı" ... Üniversitesi ... Özal Tıp Merkezi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B.D"nın " hastanın cihazı kullanması uygun bulunup sağlığının korunmasına, çalışma gücünü yeniden kazandırılmasına ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetinin artırılmasına katkıda bulunacağının" talimat mahkemesi huzurunda F.T.R Uzmanı Prof. Dr. Marifetiyle yapılan gözlemde "davacının faturada yazılı cihazı kullandığının" ... Hastanesi Sağlık Kurulunun 20.11.2009 tarihli raporunda "cihazı kullanmasının gerekli, kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırmasına katkıda bulunacağı" hususlarının belirtildiği görülmektedir.
    Mahkemece yaptırılan tüm bu incelemeler ve aldırılan raporlar karşısında artık, dava konusu cihazın davacının sağlığını koruyacağı, kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artıracağı, çalışma gücünü yeniden kazandıracağı yani davacının iyileşmesine yardımcı olacağının kabulü gerekmektedir.
    Ne var ki; her ne kadar davalı SGK Başkanlığınca bu cihazın Kurumun sözleşme listesinde yer almadığı, bu cihaz için herhangi bir fiyat tespiti rakamı belirlenmediği, Sağlık Uygulama Tebliğinde fiatının bulunmadığı bildirilmiş ise de davalı Kurum ile protokollü firmaların protokolü dahilinde olmayan veya Kurumla protokolü olmayan firmalardan temin edilen cihazların Kurum tarafından karşılanabilecek değerinin tespiti konusundaki yöntem gereğince, Sağlık Bakanlığının konuya ilişkin görüşü de alınmak suretiyle rayiç belirlenmesi gereği gözetilmeksizin yalnızca Ticaret Odası görüşü ile sonuca varılmış olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.12.2010 tarih ve 2010/21-591 Esas, 2010/666 Karar)
    Öte yandan H.U.M.K.’nun 388/son maddesi gereğince, hüküm kısmında istek sonuçlarından her biri hakkında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Öte yandan aynı kanunun 389. maddesinde de verilen karar ile iki tarafa yükletilen yükümlülüklerin kuşku ve duraksama gerektirmeyecek surette çok açık olarak yazılması gerektiği bildirilmiştir.
    Mahkemece hükmün 2. fıkrasında katkı payının miktarının (T.L) ne olduğu açıkça belirtilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması ve yine davacının sağlık raporlarının temini için yapmış olduğu uçak seyahatine ilişkin harcamalarının yargılama giderlerine dahil edilmemesi de hatalıdır.
    Yapılacak iş; cihazın ödemeye esas bedelinin tespiti yönünden davalı Kurum ile protokollü firmaların protokolü dahilinde olmayan veya Kurumla protokolü olmayan firmalardan temin edilen cihazların Kurum tarafından karşılanabilecek değerinin tespiti konusundaki yöntem gereğince, Sanayi ve Ticaret Bakanlığından 20.8.2007 tarih ve Seri A (031301) nolu faturadaki "LAE-e motion Ayakta Dik Pozisyonlandırma Cihazı" (manuel kalkış çemberden aktivemotorlu sürüş fonksiyonlu) isimli cihazın ithalatçı firmasının bulunup bulunmadığı sorularak, Sosyal Güvenlik Kurumu Fiyat Tespit Komisyonuna varsa
    başka firmalar tarafından yapılan fiyat teklif belgeleri ile komisyon tarafından yapılan raiç bedel araştırmasına ilişkin tüm belgeleri getirterek, Sağlık Bakanlığının konuya ilişkin görüşü de alınmak suretiyle ve ticari örnekseme olması yönünden aynı teknik donanım ve pratik kullanım ile "iyileştirmeye" yarayacak başkaca cihazların dava konusu cihaz ile karşılaştırılmasının yapılıp, faturayı düzenleyen Destek Rehabilitasyon Teknolojileri Ltd. Şti"nin ticari defterlerinden sözkonusu cihazın firmaya giriş fiatı ve fatura tarihine yakın tarihlerdeki satış fiatları ile ilgili uzman bilirkişiye inceleme yaptırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara