Esas No: 2010/3927
Karar No: 2011/4150
Karar Tarihi: 03.05.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3927 Esas 2011/4150 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tesbitini istemiş, ancak mahkeme isteği reddetmiştir. Davacının 1990 yılında kronik paranoid şizofren olduğuna dair rapor bulunmakta ancak hastalığının işe giriş tarihi olan 8.8.1990 tarihinde mevcut olduğunun kabulü gerektiği ancak tedavi ile çalışamaz durumda olup olmadığının bilinemeyeceği belirtilmiştir. Adli Tıp Genel Kurulundan ek rapor alınması gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5510 sayılı Yasanın 25. maddesi: Malul sayılma hallerini düzenlemektedir.
- 5510 sayılı Yasanın 26. maddesi: Malüllük sigortasından sağlanan hakların düzenlendiği maddedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davacıya tahsis talep tarihinden itibaren maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti ile aksi yöndeki davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 1.9.1990 tarihinde 1479 sayılı Yasaya tabi isteğe bağlı sigortalı olup 29.8.2005 tarihinde terkin edildiği, davacının sağlık sorunlarıyla ilgili alınan ilk tedavi raporu olan ... Hastanesinin 11.12.1991 tarihli sağlık kurul raporunda “kronik paranoid şizofren” teşhis edilen davacının bir ruh sağlığı hastanesine sevkinin uygun görüldüğü, aynı hastanenin 16.4.1996 tarihli sağlık kurul raporunda “kronik paranoid şizofren” teşhisinin konulduğu, ... Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesinin 19.6.1996 ve 25.4.2006 tarihli, K.T.Ü Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinin 8.12.2006 ve 13.11.2007 tarihli, raporlarında da benzer rahatsızlığıyla ilgili raporların verildiği ve iş gücü kaybının % 70 olduğu, Yüksek Sağlık Kurulunun 30.5.2008 tarihli raporunda çalışma gücünün 2/3 oranında kaybettiğinden malul sayılmasına başlangıcın K.T.Ü Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinin 8.12.2006 tarihli rapor tarihi olduğunun belirtildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulu 30.7.2008 tarihli raporunda “meslekte kazanma gücünün 2/3"ünü kaybetmiş sayılacağı, dosyada 1990 yılına ait tıbbi belge bulunmamakla birlikte 11.12.1991 tarihinde kronik paranoid şizofren olduğuna dair rapor bulunduğundan hastalığının işe giriş tarihi olan 8.8.1990 tarihinde mevcut olduğunun kabulü gerektiği ancak tedavi ile çalışamaz durumda olup olmadığının bilinemeyeceğinin belirtildiği Adli Tıp Genel Kurulu 25.12.2008 tarihli raporunda “meslekte kazanma gücünün 2/3"ünü kaybetmiş sayılacağı, dosyada 1990 yılına ait tıbbi belge bulunmamakla birlikte 11.12.1991 tarihinde kronik paranoid şizofren olduğuna dair rapor bulunduğundan hastalığının işe giriş tarihi olan 8.8.1990 tarihinde mevcut olduğunun kabulü gerektiği ancak tedavi ile çalışamaz durumda olup olmadığının bilinemeyeceğinin” mütalaa edildiği, davacının maluliyet aylığı talebinin kurumca 2/3 oranında çalışma gücünü kaybetmediğinden reddedildiği anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 25 ve 26 maddeleridir. 25. madde de malul sayılma hali “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının, malûl sayılacağı, ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60"ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalının bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamayacağı, malullük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartlarını düzenleyen 26 maddede de; “Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hakkın, malûllük aylığı bağlanması olduğu, sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olmasının zorunlu olduğu bildirilmiştir.
Yapılacak iş; Adli Tıp Genel Kurulundan ek rapor alınıp, davacının işe giriş tarihinde (1.9.1990) 2/3 oranında maluliyetinin bulunup bulunmadığının hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenip ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine ,03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.