Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4070 Esas 2022/4913 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Dava, uyuşturucu ticareti yapma veya sağlama suçundan dolayı gözaltına alınan ve tutuklu kalan kişinin tazminat talebiyle ilgilidir. Davacı, tutuklama süresince uğradığı maddi ve manevi zararların karşılanmasını talep etmektedir. Yerel mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve davacıya 13.037,90 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, hükümde yazım yanlışı ve eksik tazminat miktarı tespit edilmiştir. Davacının talebi doğrultusunda tutuklama tarihinden itibaren faiz talebi dikkate alınmamıştır. Maddi tazminatın tutuklu kaldığı süre içindeki net asgari ücret üzerinden hesaplanması gerekirken, yanlış bilirkişi raporu sonucu daha düşük tutar belirlenmiştir. Ayrıca manevi tazminatın belirlenmesinde nesnel ölçütler göz önüne alınmamıştır. Mahkeme kararı temyiz edilmiştir ve temyizde, davanın reddi, tazminat miktarlarının fazla olduğu, usul ve yasaya aykırı karar verildiği gibi itirazlar dile getirilmiştir. Ancak, Yargıtay kararında, mahkemenin kanaati ve takdiri doğrultusunda hüküm verildiği ve temyiz itirazının reddedildiği belirtilmiştir.
5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi: Tutuklama kararı verildiği tarihten itibaren yetkili ve görevli mahkemeye dava açılsa dahi, bu maddede belirtilen süre içinde bir karar verilmemiş

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 13.037,90 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan Elazığ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/316 Esas – 2015/290 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 12.03.2014 – 07.07.2015 tarihleri arasında 482 gün gözaltında ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 19.11.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 150.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 13.037,90 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde;
Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” yerine, “Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi” ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde hükmedilecek tazminatlara tutuklama tarihi olan “13.03.2014” tarihinden itibaren faiz talep etmesine rağmen, hükmedilen tazminatlara dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi, maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan “14.318,06” TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın altında kalacak şekilde “13.037,90” TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı aleyhine eksik maddi tazminata hükmolunması ve nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması, temyiz eden sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, tazminat miktarlarının fazla olduğuna, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine ve sair temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.