Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4673 Esas 2022/4912 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/4673
Karar No: 2022/4912
Karar Tarihi: 22.06.2022

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/4673 Esas 2022/4912 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2021/4673 E.  ,  2022/4912 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 18.452,57 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın gözaltı tarihinden işletilecek yasal faiz ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/157 Esas – 2015/357 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 15.03.2013 – 18.03.2013 tarihleri arasında ve 22.03.2013 – 07.05.2014 tarihleri arasında 414 gün gözaltı ve tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 14.12.2015 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
    Davacının 50.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminatın ilk gözaltı tarihinden işleyecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 18.452,57 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın ilk gözaltı tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine, davacının tutuklanmasına kendisinin sebep verdiğine, reddedilen kısım üzerinden lehine vekalet ücreti verilmesine, faiz uygulanmasına, faiz başlangıç tarihine ve sair temyiz itirazlarına ilişkin, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında davacı hakkında düzenlenen gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde onaylı birer sureti temin edilip dosya içine alınarak, davacı hakkında düzenlenen tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle infaz edilen tutukluluk süresinin tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-CMK'nın 144/1-a. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup durumu tazminata engel oluşturmamakla birlikte, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği dikkate alınarak, davacının tutuklu kaldığı sürenin başka mahkumiyetinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3-Hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    1-Davacı hakkında 15.03.2013 – 18.03.2013 tarihleri arasında 3 gün, 22.03.2013 – 07.05.2014 tarihleri arasında 411 gün olmak üzere 2 kez gözaltı tedbirinin uygulandığı, bu tedbirler arasında geçen sürelerde davacının tutuklu ya da gözaltında olmadığı ve davacının gözaltına alınma tarihi olan 15.03.2013 tarihinden itibaren faiz talebinde bulunduğu gözetildiğinde, maddi ve manevi tazminatın her bir dönem için ayrı ayrı belirlenerek faiz başlangıcının her bir tedbirin başlangıç tarihine göre belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Davacının tutuklanmadan önce Park Yıldız Sosyal Hizmet Gıda İnşaat Temizlik, Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde çalıştığının anlaşılması karşısında, davacıya ait iş sözleşmesinin ve sözleşme fesih evrakının aslının veya onaylı örneğinin getirtilerek, iş sözleşmesinin süreli mi yoksa süresiz mi olduğunun tereddüde yer vermeyecek şekilde tespiti ile tutukluluk veya gözaltı nedeniyle feshedildiğinin tespiti sonucunda, sözleşmenin süresiz yapılması halinde tutuklandığı sıradaki net maaş üzerinden hesaplanan tutarın, sözleşmenin süreli yapılması halinde ise tutuklandığı tarih ile sözleşmenin süresinin bitim tarihi arasında tutuklandığı sıradaki net maaş üzerinden, sözleşmenin bitim tarihi ile tahliye tarihi arası için ise net asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminata dahil edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde davacının tutuklandığı sırada aldığı maaşın yıllara göre artırılarak ve asgari geçim indirimi miktarı düşülerek hesaplama yapılmasına ilişkin bilirkişi raporuna dayanılarak maddi tazminata hükmedilmesi
    3-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, tahliye tarihinin yanlış belirlenmesi sebebiyle belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
    4-Gerekçeli karar başlığında, “Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” olan dava türünün “CMK 141 ve 142 maddleri gereğince tazminat talebi” olarak, “05.05.2016” olan karar tarihinin “10.05.2015” olarak yazılması,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara