Esas No: 2021/20832
Karar No: 2022/16168
Karar Tarihi: 14.11.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/20832 Esas 2022/16168 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/20832 E. , 2022/16168 K.Özet:
Sanığın, 2014 hesap yılı olağan genel kurul toplantısını gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin belirlenmesi gerektiği halde eksik kovuşturma ile hüküm kurulduğu gerekçesiyle verilen mahkeme kararı temyiz edildi. Yapılan inceleme sonucunda, suç tarihinde yürürlükte olan 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesi artık önödeme kapsamına alındığından yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda \"basit yargılama usulü\"nün uygulanabileceği belirlenmiş ancak Anayasa Mahkemesi kararları sonrası sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hükümde hatalı suç tarihi belirlenmiş olduğu ve sanığın temyiz nedenleri yerinde görüldüğü belirtilerek, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesi, TCK'nun 75. maddesi, 7188 sayılı Kanun, 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 5/(1)-d madde sayılmıştır. Anayasa Mahkemesi kararlarına da atıfta bulunulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1163 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Dosya kapsamında yapılan incelemede, suça konu 2014 hesap yılı olağan genel kurul toplantısının 05/09/2015 tarihinde yapılması amacıyla duyuru metninin ve yönetim kurulu ile denetim kurulu raporlarının hazırlanmış olduğunun anlaşılması ve sanığın söz konusu toplantıyı gerçekleştirdiklerine dair beyanı karşısında, kooperatif ana sözleşmesi, olağan ve olağanüstü genel kurul toplantı tutanakları ile karar defteri denetime olanak verecek şekilde dosya içine getirtilip incelenerek, sürenin bitiminden sonra ve makul sayılabilecek bir gecikme ile de olsa toplantı yapılıp yapılmadığının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre ise;
1- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 12. maddesi ile TCK'nun 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanunun Ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
2- 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla Ceza Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı düzenlenmiş ise de,
Anayasa Mahkemesi'nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli, 2020/16 E. 2020/33 K. sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d maddesinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, mahkemece sanıklar lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki "basit yargılama usulünün" uygulanma şartları yönünden sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
3- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “01/07/2015” yerine “2014” olarak hatalı gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca, isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 14/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.