Esas No: 2013/20647
Karar No: 2013/27251
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/20647 Esas 2013/27251 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, banka ile davalı borçlu arasında imzalanan kredi kartları üyelik sözleşmesi kapsamındaki kredi kartı borçlarının süresi içinde ödenmediğini bu nedenle ... 2. İcra Müdürlüğünün 2011/2968 E. no’lu dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının alacağın 14.000 TL"lik kısmını kabul ettiğini, diğer tüm alacak ve ferileri ile işlemiş faize itirazı üzerine takibin kısmen durdurulmasına karar verildiğini belirterek kısmi itirazının iptali ile takibin tümüyle devamına, borçlunun itiraz ettiği kısmın % 40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görev alanı içerisinde olduğunu, davacı alacaklı tarafından yapılan faiz ve borç hesaplamalarının haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davalının iş bölümü itirazının kabulü ile dosyanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmesine karar verilerek, yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-5464 Sayılı “Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu”nun 44/2 maddesinde, “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 447/2. maddesine göre, “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır.” O halde, kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanacağı ve davanın genel görevli mahkemelerde görüleceği konusunda bir tereddüt bulunmamaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 2.maddesi gereğince, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk Mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. Bir başka ifade ile, bir davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülebilmesi için Hukuk Muhakemeleri Kanununda ya da diğer kanunlarda aksine bir düzenleme bulunmaması gerekir.
Bu düzenlemeler ile davanın açıldığı ve karara bağlandığı tarih birlikte değerlendirildiğinde bankalar tarafından kredi kartı hamillerine karşı açılacak davaların genel mahkeme sıfatıyla görülmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece, davaya genel mahkemeye sıfatı ile bakılarak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ve yazılı gerekçe ile Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle, davacının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.