(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2012/624 E. , 2012/5119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ilçesi ... beldesi ... mahallesi 313 ada 122 parsel sayılı 654,95 m² yüzölçümündeki taşınmaz, çayırlık niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle belgesizden davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, davalı yararına imar - ihya ve zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşmadığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu ve davalının dayandığı Eylül 1963 tarih 18 nolu tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; raporu hükme dayanak alınan fen bilirkişi ...’ın raporunda dayanak tapu kaydının çekişmeli taşınmaza uymadığı belirtilmesine rağmen keşifte yerel bilirkişilerin belirtikleri sınır isimleri raporda işaretlenmediğinden raporu denetlenememektedir. Ayrıca, temyiz incelemesi aynı gün yapılan Dairenin 2012/3884 Esas (Mahkemenin 2008/2191 Esas 2011/57 Karar) sayılı dosyasında çekişmeli taşınmaza komşu 313 ada 114 parsel sayılı taşınmazın davalı olduğu ve davalının yine Eylül 1963 tarih 18 nolu aynı tapu kaydına dayandığı fen bilirkişi ...’ın aynı raporu verildiği görülmüştür. Her iki dosyada da belirtilen nedenlerle tapu uygulaması yetersiz olduğu gibi davalılar aynı tapu kaydına dayanıldığından iki dava arasında 6100 sayılı H.M.K’nun 166. maddesi gereğince bağlantı bulunduğu halde dosyaların birleştirilmesi de doğru olmamıştır.
Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece hangi nitelikteki taşınmazların devlet ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, öncelikle davalıları tarafından aynı tapu kaydına dayanılan ve birbirlerine komşu 313 ada 122 ve 313 ada 114 parsele yönelik davalar birleştirilmeli; dayanak tapu kaydı tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte getirtilerek, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü kadastro parsellerine ait kadastro tespit tutanakları getirtilmeli ve bu tapu kaydına dayanılan ve çekişmeli taşınmazlara komşu olan taşınmazlara ilişkin açılmış bulunan başkaca dava bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa bu dava dosyaları tespit edilmeli ve sonra önceki bilirkişiler dışında seçilecek bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve dayanak tapu kaydı mahalli bilirkişi eliyle mahallinde uygulanmalı, komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile sınır denetimi yapılmalı, dayanılan tapu kaydının mahalline uyup uymadığı tespit edilerek tapu kaydı mahalline uyuyor ise tapu kaydının kapsadığı taşınmazları gösterir fenni bilirkişi tarafından düzenlenecek keşfi izlemeye ve denetime elverişli krokili rapor alınmalı, taşınmazın dosyada bulunan orman bilirkişi raporu ve rapora ekli memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki konumu dikkate alınarak tapu kaydının 4785 ve 5658 sayılı Yasa kapsamında hukuki değerini yitirip yitirmediği araştırılmalı ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 04/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.