Esas No: 2021/5643
Karar No: 2022/4895
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/5643 Esas 2022/4895 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/5643 E. , 2022/4895 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2007/431 Esas - 2007/462 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçundan 31.03.1981 - 04.04.1986 tarihleri arasında 1830 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davanın zamanaşımından düşmesine karar verildiği, hükmün11.01.2022 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanuna tabi olduğu anlaşılmakla;
Davacının 50.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 9.686,40 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, "davacı hakkında açılan ve tutuklanmasının dayanağı olan kamu davasının hangi aşamada olduğu, bu dava sonunda bir karar verilip verilmediği, verilmişse kesinleşip kesinleşmediği araştırılıp, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edildikten sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile hükmün bozulduğu,
Bozma üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, bozma ilamı doğrultusunda yapılan araştırmadan sonra davacı hakkında tazminata konu esas dosyada kesinleşmiş bir beraat kararının bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede "davacı hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik hükmün davayı sonuçlandıran bir karar olmadığı, davanın akıbetinin araştırılması gerektiği" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği,
Bu bozma üzerine yerel mahkemece davacı hakkında karar verilmesine yer olmadığında yönelik kararın davacının kusurundan kaynaklanmadığı kabulü ile 9.686,40 TL maddi ve 7.500 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan temyiz incelemesinde "karar verilmesine yer olmadığına dair kararın, davayı sona erdiren bir karar niteliğinde olmadığı, bu kapsamda, davacı ile ilgili gözaltı, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tutanak ve müzekkereler ile ceza yargılaması sürecinde davacı ile ilgili tüm tefrik, birleştirme, görevsizlik kararları ve tensip tutanakları da dahil olmak üzere davacı hakkında verilen kararların Yargıtay denetimine olanak verecek ve okunaklı şekilde onaylı örnekleri de dosya içine alınarak tutuklanmasına konu suçlara ilişkin olarak davacı hakkında CMK'nın 223. maddesi kapsamında davayı sona erdiren kesinleşmiş bir karar bulunup bulunmadığı, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve tazminat şartlarının oluşup oluşmadığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi gerektiği" gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verildiği,
Bozma üzerine yerel mahkemece yapılan tahkikat neticesinde tazminata konu dosya kapsamında davacı hakkında devletin egemenliği altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak suçuna ilişkin davanın zamanaşımından düşmesine karar verildiğinin tespiti ile CMK'nın 141 ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açma koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmakla,
Her ne kadar davanın 466 sayılı Kanun uyarınca düşmesine karar verilmesi gerekmekte ise de, CMK'nın 141 ve devamı maddelerine dayanılarak davanın reddine karar verilmesi sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, davanın kabulü gerektiğine ve sair nedenlere ilişkin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, isteme uygun olarak ONANMASINA, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.