Esas No: 2011/4286
Karar No: 2011/3663
Karar Tarihi: 18.04.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2011/4286 Esas 2011/3663 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ilk kesinti tarihini takip eden aybaşından itibaren tescilinin yapıldığı 20.05.2010 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine;
2-Dava, davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı tarihi takip eden ay başından 20.05.2010 tarihine kadar 2926 Sayılı Yasa"ya tabi Tarım Bağ-kur sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile davacının 01.07.1994-20.05.2010 tarihleri arasında 2926 Sayılı Yasaya tabi Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
2926 sayılı Yasa’nın 6/b maddesi hükmüne göre, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamına tabi bir işte çalışanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona erer. Ancak Tarım Bağ-Kur sigortalılığının devamı sırasında diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmaların bulunması halinde bunların özellikle kısa süreli çalışmalar olması ve bu çalışmaların varlığı halinde de tarımsal faaliyetin devam ettiğinin kayıt, belge ve delillerle desteklenmesi durumunda tarımsal faaliyeti devam ettirme iradesinin kaybolmadığı kabul edilir. Uzun süreli çalışmaların devreye girmesi durumunda artık iradenin, bu çalışmanın tabi olduğu sigorta kolunda oluşacağı açık olduğundan, uzun süreli çalışma sonrasında tarım sigortalılığının devam etmeyeceği ancak kuruma yeniden müracaatın bulunması veya tarım Bağ-Kur sigortalılığına devam etme iradesini ortaya koyacak şekilde düzenli prim ödemelerinin ya da sattığı ürünlerden prim tevkifatlarının yapılmış olması durumunda devam edebileceği Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda davacının teslim ettiği ürün bedellerinden 17.06.1994 tarihinde prim kesintisi yapıldığı, takip eden 1996 ve 1997 yıllarında da prim kesintisinin bulunduğu, 1998, 1999 ve 2000 yıllarında ürün satışı yaptığı ancak prim kesintisi yapılmadığı, 03.09.1993 tarihinden itibaren Ziraat Odasına kayıtlı olduğu, Kooperatif kaydının bulunmadığı 20.05.2010 tarihinde tescil edildiği. dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
2926 sayılı Yasa’nın 10.maddesine göre kayıt ve tescil işlemlerinde Ziraat Odası kaydı tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmanın yasal karinesidir. Bu nedenle oda kaydına göre tarımsal faaliyet kanıtlandığından, mahkemece davacının ilk prim kesintisinin yapıldığı 7.6.1994 tarihini takip eden ay başı olan 1.7.1994 tarihinden itibaren tescil edildiği 20.5.2010 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa"ya tabi tarım Bağ-kur sigortalı olduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur.
Ne var ki;dosyada bulunan bilgisayar çıktısında davacının vatandaşlık nosu olan 32699053760 no da 0368916859 Bağ-Kur numarası ile 20.4.1982-31.1.1985 ve 16.2.1985-30.6.1997 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-Kur sigorta kaydının gözüktüğü görülmektedir.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa cevaz verilmemiş olup davacının 01.07.1994-30.06.1997 tarihleri arasında aynı anda 2926 Sayılı ve 1479 Sayılı Yasaya tabi sigortalı olması mümkün değildir.
Yapılacak iş;davalı Kuruma müzekkere yazılarak 0368916859 bağ-kur numarasının davacıya ait olup olmadığı, ona ait ise hangi tarihler arasında sigortalı olduğu belirlenerek o tarihte yürürlükte bulunan 2926 sayılı Yasanın 6/b maddesi gözetilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.