Esas No: 2022/2511
Karar No: 2022/4904
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/2511 Esas 2022/4904 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/2511 E. , 2022/4904 K.Özet:
Mahkeme, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Men Etmeye Teşebbüs suçundan beraat ederek 1223 gün tutuklu kaldığını ve davacının tazminat talebini kısmen kabul etmiştir. Maddi tazminatın 30.08.2013'ten itibaren 8.007,29 TL olarak belirlenmesi ve manevi tazminatın ise tutuklama tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte 350.000 TL olarak hükmedilmesi sonucunda, davalı vekili temyiz etmiştir. Yerleşik kararlara göre manevi tazminatın belirlenmesinde davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutuklama süresi gibi faktörler gözetilmelidir. Ancak, hükmedilen manevi tazminat miktarı bu ölçütlere uymayacak kadar yüksek olduğundan, karar bozulmuştur. Karara göre, davacıya 2022/2511 ve 2022/4904 sayılı ceza dairesi kararı ile maddi tazminat verilmesi yönünde hüküm verilmiştir. Kararda 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince verilen bozma kararı da belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Dava Tarihi : 29/06/2015
Hüküm : Davacının davasının kısmen kabulüyle 8.007,29 TL maddi; 350.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/188 Esas ve 2015/143 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini Cebren İskat veya Vazife Görmekten Men Etmeye Teşebbüs suçundan 12.02.2011– 19.06.2014 arasında 1223 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 08/06/2015 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 29.06.2015 tarihinde CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemede açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 36.871,22 TL maddi, 1.000.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 8.007,29 TL maddi tazminatın 30.08.2013 olan emeklilik tarihinden itibaren; 650.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine hükmolunan manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde çok fazla tayin edildiği gerekçesiyle bozulması üzerine;
Yerel mahkemece duruşma açılıp, 8.007,29 TL maddi tazminatın 30.08.2013 olan emeklilik tarihinden itibaren; 350.000 TL manevi tazminatın ise tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer gözetilmek suretiyle, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla manevi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.