Esas No: 2021/3235
Karar No: 2022/4823
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/3235 Esas 2022/4823 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/3235 E. , 2022/4823 K.Özet:
Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2009/976 sayılı soruşturması kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında yapılan kararlarda hakimlerin görevlerini doğru yapmadıkları ve bu yüzden davacının adil yargılanma hakkını ihlal ettikleri gerekçesiyle davalıdan 20.000 TL manevi tazminat talebinde bulunan davacının tazminat talebinin kısmen kabul edildiği bir ceza davası sonuçlandı. Ancak, davanın dayanağı olan soruşturma ile açılan davada davacının beraat ettiği ve bu kararın kesinleşmesinin ardından açılan tazminat davasının da bir kısmının kabul edildiği belirtiliyor. Mahkeme, kabul edilen manevi tazminatın, davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınarak hak ve nesafet ilkelerine uygun bir miktar olarak tayin edilmesi gerektiğini vurguluyor. Karara göre, verilen manevi tazminatın bu ölçütlere uymayacak kadar fazla olduğu belirtilerek karar bozuluyor. Kararda, tazminat davasına ilişkin kanun maddeleri olan CMK 141/1-e ve 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi yer alıyor.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/976 sayılı soruşturması kapsamında silahlı terör örgütüne üye olma suçu kapsamında Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimlerince bir kısım kararların alınmasında görevlerini gereği gibi yerine getirmeyip, davacının adil yargılanma hakkını ihlal ettiklerini ve bu surette haksız fiilde bulunulduğu gerekçesi ile 20.000 TL manevi tazminatın 28.11.2009 tarihinden yasal faizi ile talebinde yerel mahkemece davacı hakkındaki ceza davasının kesinleşmemesi nedeniyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, Dairemizce ceza davasının kesinleşmesinin gerekli olmadığı ve dava konusu kararlara iştirak eden hakimler hakkında adli veya idari soruşturma bulunup bulunmadığı araştırılarak esas hakkında karar verilmesi gerektiği gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece 20.000 TL manevi tazminatın 28.11.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmakla;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin, davanın reddi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat talebinin dayanağı olan Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/976 sayılı soruşturması ile açılan davanın Yargıtay 11.Ceza Dairesinin 2012/1 Esas sayılı dosyasında 13.01.2015 tarihli ve 201574 sayılı karar ile beraatine karar verildiği ve 01.11.2016 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle davacı tarafça 26.12.2016 tarihli dilekçe ile CMK’nın 141/1-e maddesi gereğince açılan davanın Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/434 Esas, 2017/213 sayılı kararı ile kısmen kabulüne karar verildiği ve yapılan temyiz incelemesinde Dairemizin 22.06.2022 tarih, 2021/5265 Esas ve 2022/4824 Karar sayılı ile hükmün bozulmasına karar verilmesi nedeniyle her iki dava dosyasının Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilerek davacının tazminat talebinin birlikte değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabul ve uygulamaya göre de;
Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.