Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4731 Esas 2015/6763 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4731
Karar No: 2015/6763
Karar Tarihi: 29.12.2015

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/4731 Esas 2015/6763 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi         2015/4731 E.  ,  2015/6763 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 11 - 2012/192267
MAHKEMESİ : Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2012
NUMARASI : 2011/56 (E) ve 2012/512 (K)
SUÇ : Özel belgede sahtecilik

Sanık hakkında her ne kadar resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet hükmü verilmiş ise de;
Resmi belgede sahtecilik suçundan bahsedilebilmesi için, öncelikle bir resmi belgenin sahte olarak düzenlenmiş, değiştirilmiş ya da sahte bir resmi belgenin kullanılmış olması gerekmektedir. Belge, yerleşik Yargıtay İçtihatlarında da belirtildiği üzere; "hukuki bir hüküm ifade eden, bir hakkın doğumuna, bir olayın kanıtlanmasına yarayan yazılar"dan oluşur. Belgenin oluşması için, bu yazıların "kağıt" üzerine yazılması ile başka bir "eşya" üzerine (örneğin ağaç, metal levha, araba vs.) yazılması arasında fark bulunmamaktadır.
Düzenlenen, değiştirilen veya kullanılan belgenin, hukuki bir hüküm ifade etmemesi, bir hakkın doğumuna ya da bir olayın kanıtlanmasına yaramaması durumunda ise belgede sahtecilik suçları açısından "bir belgenin varlığından", dolayısıyla suçun "maddi unsurunun oluştuğundan" söz edilemez.
Sanık ........"in olay tarihinde kendisi ile birlikte aynı dilekçeye annesi olan........"ın da adını yazıp imzalamak suretiyle onun adına Manisa Asliye Hukuk Mahkemesi"ne, "tapu iptali ve tescil" talepli dava dilekçesi vermesi şeklinde gerçekleşen somut olayda; sanık tarafından düzenlenerek başkası adına imzalanan dava dilekçesinin, "bir hakkın doğumuna" elverişli nitelikte bir belge olduğu söylenemez. Zira, dava dilekçesinin davacının kendisi, temsilcisi veya vekili tarafından verilmesi zorunludur. Bu bağlamda, başkası tarafından yapılan başvurular, adına başvuru yapılan kişi açısından bir hakkın doğumuna neden olmaz. Dava dilekçesini kabul etmeye yetkili ve belgeyi kimin düzenlediğini/imzaladığını/verdiğini kontrol etmekle görevli olan kişinin, yapması gereken kontrolü yapmamış, dikkatsiz davranmış veya görevini kötüye kullanmış olmasından kaynaklanabilecek ve davanın açılmış ve derdest olması gibi nedenlerle "şeklen bir hakkın doğmuş olduğu kanaatini uyandırabilecek" neticelerin ortaya çıkması da, o eylemi "bir hakkın doğumuna" elverişli hale getirmez.
Bu nedenlerle, adına hukuk mahkemesinde dava açılan kişiden başkası tarafından düzenlenmiş olan "dava dilekçesinin", bir hakkın doğumuna elverişli nitelikte bir belge olarak sayılamayacağı cihetle; sanığın, maddi unsurunun bulunmaması nedeniyle unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.





Hemen Ara