Esas No: 2022/1585
Karar No: 2022/4911
Karar Tarihi: 22.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1585 Esas 2022/4911 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1585 E. , 2022/4911 K.Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talebinde bulunmuştur. Hüküm gereği, davalıdan 6.960 TL maddi tazminat ve 11.500 TL manevi tazminat alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Temyiz edilmesi üzerine bu miktar düzeltilerek 6.874,02 TL'ye indirilmiştir. Davacının kasten öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle lehine hüküm verildiği belirtilerek, kesinlik sınırının 3.920 TL olduğu ve bu nedenle hükmün davalı açısından kesin olmadığı vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin kabulüyle 6.960 TL maddi; manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüyle 11.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 3.920 TL olduğu ve davacının üzerine atılı kasten öldürmeye teşebbüs suçu nedeniyle davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 18.460 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olmadığı anlaşılmakla, bu hususta ret içeren tebliğname görüşüne iştirak edilmemiştir.
Tazminat talebinin dayanağı olan Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/218 Esas – 2011/107 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 01.06.2010 – 10.05.2011 tarihleri arasında 343 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 25.09.2013 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu,
Davacının 6.960 TL maddi, 25.000 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 1.000,00 TL maddi, 11.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede;
05/05/2015 tarihinde dosyaya sunulan bilirkişi raporunun davacı vekiline tebliğ edilmemesi, davacı hakkındaki tutuklama müzekkerelerinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin belirlenmesi suretiyle infaz edilen tutukluluk süresi tereddüde mahal vermeyecek şekilde tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması ve Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmediği gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 6.960 TL maddi, 11.500 TL manevi tazminatın tutuklanma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedildiği anlaşılmakla;
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre;
Maddi tazminatın, davacının tutuklu kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan "6.874,02" TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak bu miktarın üstünde kalacak şekilde "6.960" TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapmayı gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. bendinde davacı lehine hükmolunan maddi tazminat miktarının "6.874,02 TL" ye indirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün; DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.06.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.