Esas No: 2022/3761
Karar No: 2022/6152
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/3761 Esas 2022/6152 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/3761 E. , 2022/6152 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
VEK. AV. ...
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava konusu İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Haraççı Beldesinde bulunan 4379 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 260379/644233 hissesini Haraççı Belediyesinden ihale ile satın aldığını, daha sonra bu belediyenin bağlandığı Arnavutköy Belediyesinin ihaleyi iptal ettiğini, ihalenin iptali kararının iptali için açtığı, davanın reddedilerek kesinleştiğini, açmış olduğu tapu iptal tescil davasından da idare mahkemesi kararı sonrası feragat etmek zorunda kaldığını, bu kararın da 07/04/2017 tarihinde kesinleştiğini ileri sürerek, uğramış olduğu zararının giderilmesi için taşınmazın 07/04/2017 tarihindeki rayiç bedelinden şimdilik 100.000 TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 11/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 1.275.857,10 TL’ye artırmıştır.
Davalı; davada idari yargının görevli olduğunu, istemin zamanaşımına uğradığını ve Haraççı Belediyesinin Arnavutköy Belediyesine geçişinden sonra yapılan tüm ihalelerin yetkili mercilerce incelenmesi sırasında 13/05/2010 tarihli ve 338 sayılı encümen kararı ile 40 adet gayrimenkulün satışı işlemlerinin iptaline ve tahsil edilen satış bedellerinin ilgililerine iade edilmesine karar verildiğini, yani ortada yapılmakla birlikte kesinleşen bir ihale bulunmadığını, davacıya ihale bedelini isteyebileceğinin 16/07/2010 tarihinde bildirildiğini ancak ihale bedelinin davacı tarafından talep edilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; taşınmazın ihale yoluyla satışının Haraççı Belediyesi tarafından yapıldığı ve Haraççı Belediyesinin kapatılarak devrolduğu Arnavutköy Belediyesi Encümeninin 13/05/2010 tarihli ve 338 tarihli kararı ile söz konusu satışı iptal ettiği, dolayısıyla davacının zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince ifanın imkansız hale geldiği tapu iptal tescil davasının kesinleştiği 07/04/2017 tarihi itibari ile belirlenen taşınmazın değerini talep edebileceği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 1.275.857,10TL’nin 100.000TL'sinin dava tarihinden kalan, 1.175.857,10 TL’sinin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; kamu kurumuna duyduğu güvenle ihaleye girip satış bedeli ödeyen davacının, taşınmazın ifanın imkansız hale geldiği 07/04/2017 tarihindeki rayiç değerini isteyebileceği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, Haraççı Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ihalede satın alınan taşınmazın ihalesinin bu belediyenin bağlandığı davalı ... tarafından iptal edilmesi sebebiyle, satın alınan taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava dışı Haraççı Belediyesi tarafından 22/08/2008 tarihli encümenin kararı doğrultusunda 19/09/2008 tarihinde gerçekleştirilen ihalede; dava konusu 4379 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 260379/644233 hissesini davacının satın aldığı ve ihale bedelini dava dışı Belediyeye ödediği hususu sabittir. Ancak 22/03/2008 tarihinde 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” yürürlüğe girmiş ve söz konusu Kanun'un 1. maddesinin on yedinci bendinde; “Boğazköy, Bolluca, Durusu, Hadımköy, Haraççı ve Taşoluk ilk kademe belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak ve ekli (15) sayılı listede adları yazılı mahalleler ile mahalle kısımları Arnavutköy İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Ekli (15) sayılı listede adları yazılı mahalleler ile mahalle kısımları merkez olmak ve aynı listede adları yazılı köyler bağlanmak üzere İstanbul İlinde Arnavutköy,”şeklindeki düzenleme ile Haraççı Belediyesi, Arnavutköy Belediyesine bağlanmıştır. Aynı Kanun'un geçici 2. maddesinin beşinci fıkrasına göre ise; “(5) Tüzel kişiliği ilk genel mahalli idareler seçimlerine kadar devam edecek belediyelerin her türlü yeni personel istihdamı, yapacakları toplu iş sözleşmesi, taşınır ve taşınmazları, iş makineleri ve diğer taşıtların satışı ile borçlanması katıldığı belediyenin, ilk kademe belediyelerinin ya da mahalle veya mahalle kısımlarının birleştirilmesi suretiyle yeni bir isim altında kurulan ilçelerdeki belediyeler büyükşehir belediyesinin, köye dönüşen yerlerde il özel idaresinin onayına tabidir. Bu belediyeler, mevcut personelini, taşınır ve taşınmazlarını, iş makineleri ve diğer taşıtları ile kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarını katılacakları belediyeye, büyükşehir belediyesine veya ilgili il özel idaresine, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde bildirir. Bu belediyeler yeni nazım ve uygulama imar planı yapamazlar; mevcut planlarda yapılması gereken zorunlu değişiklik ve yapı ruhsatı hariç her türlü imar uygulaması büyükşehir belediyesi sınırlarında büyükşehir belediyesinin, diğer yerlerde il özel idaresinin onayı ile yapılır.”. İş bu Kanun hükmüne dayanarak Haraççı Belediyesi tarafından gerçekleştirilen ihale işlemi, bağlandığı Arnavutköy Belediyesi tarafından 13/05/2010 tarihli ve 338 sayılı encümen kararı ile iptal edilmiş, davacıya da ödediği ihale bedelini geri alabileceği bildirilmiş, davacı tarafından ise İstanbul 1. İdare Mahkemesinde ihalenin iptali işleminin iptaline ilişkin açılan dava, 21/04/2011 tarihli ve 2010/2085 E. – 2011/591 K. sayılı kararı ile reddolunmuş ve söz konusu karar Danıştay 8. İdare Mahkemesinin 12/02/2016 tarihli ve 2011/6794 E. – 2016/1127 K. sayılı kararı ile onanarak 02/05/2016 tarihinde kesinleşmiştir. Dolayısıyla 02/05/2016 tarihinde kesinleşen karar ile ihalenin iptali işleminin ise hukuka uygun olduğunun belirlendiği, böylece ortada geçersiz bir satış işleminin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca, davacının ödemiş olduğu ihale bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre ifanın imkansız hale geldiği 02/05/2016 tarihindeki güncel değerinin bilirkişi marifetiyle belirlenmesi ve bu bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararı, yukarıda açıklanan nedenle bozulmuş olduğundan, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KADIRILMASINA, aynı Kanun'un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dava dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.