Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3265 Esas 2011/3630 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3265
Karar No: 2011/3630
Karar Tarihi: 18.04.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3265 Esas 2011/3630 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespit edilmesi ve Kurum işleminin iptal edilmesi için dava açmıştır. Ancak mahkeme davacının isteğini reddetmiştir. Davacının temyiz itirazları üzerine Yasa'da yapılan değişiklikler ve davacının sigortalılık durumu göz önüne alındığında, davacının sigortalılığı konusunda daha detaylı araştırma yapılması ve primlerin ödeme durumunun kontrol edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 1479 sayılı Yasa'nın zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kurulu meslek kuruluşu kaydı arandığı ancak daha sonraki yasal düzenlemelerle bu koşulların değiştiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesi, 2229 sayılı Yasa'nın 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesini değiştiren hükmü, 2654 sayılı Yasa'nın 1479 sayılı Yasa'nın 24. maddesini değiştiren hükmü ve 4956 sayılı Yasa'nın 24. maddesi gösterilmiştir.
(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2010/3265 E.  ,  2011/3630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, 31.10.2003 tarihinden sonra 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 31.10.2003 tarihinden sonra 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-kur sigortalısı olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece istemin reddine karar vermiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan ve 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 4.5.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesinin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulu kaldırılmış sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulu getirilmiş, 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 27.6.1997 tarihli sigortalılık giriş bildirgesi ile 1.2.1989 tarihinden itibaren vergi ve meslek odası kaydına istinaden 1479 sayılı Yasaya tabi Bağ-kur sigortalısı olarak tescilinin yapıldığı, davacının 13.5.2009 tarihli 5510 sayılı Yasa"nın geçici 17. maddesine göre sigortalılığının durdurulması talebi üzerine davalı Kurumca 11.8.2009 tarihinde tescil tarihinin 1.1.1990 olarak değiştirilip 1.7.2009 tarihinde terkin edilmek suretiyle , 21.8.2009 tarihi itibariyle 19 yıl 6 ay sigortalı sayılıp 29.114,51 TL borç çıkartıldığı, davacının ilk prim ödemesinin 1997 affından 27.6.1997 tarihinde yapılıp son kez 1.12.2003 tarihinde prim ödediği, 506 sayılı Yasaya tabi çalışmalarının 1.5.1985-20.7.1985, 1.8.1985-10.12.1985, 1.3.1986-31.12.1989, 16.8.2004-10.7.2007, 4.8.2007-13.11.2007 ve 29.11.2007-2.5.2009 tarihleri arasında olduğu, davacının 13.1.1982-28.2.1982, 17.1.1990-31.3.1999 tarihleri arasında elektrikçilik faaliyetinden vergi kaydının bulunduğu 13.7.1995 tarihinde Limited Şirketi ortağı olup halen ortaklığının devam ettiği 21.11.1988-17.6.2005 arasında Elektrikçiler odası kaydının ve 21.11.1988-11.8.2005 tarihleri arasında da Esnaf ve Sicil kaydının ve 13.7.1995 tarihinden itibaren de Ticaret Sicil kaydının devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Davacının devam eden Limited Şirket ortaklığı nedeniyle Kurumca terkin edildiği 1.7.2009 tarihine kadar sigortalılık şartlarını taşıdığı açık olup, davalı Kurumca 1.7.2009 tarihine kadar 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalı olarak kabul edilmesi doğrudur.
    Ancak 30.04.2008 tarihinde bu yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın geçici 17. maddesinde ;"Kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlarla tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, 1479 ve 2926 sayılı kanunlara göre tescilleri yapıldığı halde, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla beş yılı aşan süreye ilişkin prim borcu bulunanların, bu sürelere ilişkin prim borçlarını, prim borçlarının ödenmesine ilişkin Kurumca çıkarılacak genel tebliğin yayımı tarihini takip eden aybaşından itibaren 6 ay içerisinde ödememeleri halinde, prim ödemesi bulunan sigortalıların daha önce ödedikleri primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla, prim ödemesi bulunmayan sigortalıların ise tescil tarihi itibarıyla sigortalılığı durdurulur. Prim borcuna ilişkin süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve bu sürelere ilişkin Kurum alacakları takip edilmeyerek, Kurum alacakları arasında yer verilmez. Ancak, sigortalı ya da hak sahipleri daha sonra müracaatları tarihindeki 80 inci maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde ödedikleri takdirde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulanlar için de bu maddenin ikinci fıkrası hükmü uygulanır." Anılan Tebliğ 14.01.2009 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
    Yapılacak iş; davacının 1.1.1990-1.7.2009 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı yönünden ödediği tüm primlerin karşıladığı sigortalılık süresi davalı Kurumdan sorularak 30.4.2008 tarihi itibariyle 5 yıl veya daha fazla primi ödenmemiş sigortalılık süresi bulunup bulunmadığını belirlemek, 5 yıl ve daha fazla prim borcu var ise sigortalılığı daha önce ödediği primlerin tam olarak karşıladığı ayın sonu itibarıyla durdurmak, 5 yıl veya daha fazla süreye ilişkin prim borcu yok ise şimdiki davanın reddine karar vermektir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ; Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara