Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2865 Esas 2011/3625 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2865
Karar No: 2011/3625
Karar Tarihi: 18.04.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2865 Esas 2011/3625 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, Şanlıurfa Spor Klübüne ait işyerinde 1.7.1978-20.6.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı işverenin Kurumda bulunan sicil dosyalarını getirtmek, davalı işveren tarafından düzenlenmiş dönem ve ücret ödeme bordrolarını araştırmak, varsa davacı ile aynı işyerinde çalışan kayıtlı tanık beyanlarına başvurmak, kayıtlı tanık bulunamaz ise, zabıta marifetiyle tespit edilecek, işyerine o tarihte komşu olan diğer işverenler ile bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının tespite konu dönemde Şanlıurfa Belediyesinden ve D.S.İ'den işe giriş bildirgesi verilmekle bu işyeri dosyalarını da S.G.K'dan ve ilgili işe giriş bildirgelerini veren kurumlardan istemek, bu kurumlarla davalı işveren Klüp arasındaki ilişkiyi belirlemek, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesi, hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara dest
(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2010/2865 E.  ,  2011/3625 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı,davalılardan işverene ait işyerinde 1.7.1978-20.6.2008 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tesbitiyle işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili ile diğer davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    Dava, davacının davalı işveren Şanlıurfa Spor Klübüne ait işyerinde 1.7.1978-20.6.2008 tarihleri arasında kesintisiz geçen ve kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti ile bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, istemin kısmen kabulüyle davacının 2.8.1982-15.6.2008 tarihleri arasında davalı ... Klubünde fiilen kesintisiz olarak çalıştığının kabulüyle dava dışı DSİ Genel Müdürlüğü ile Şanlıurfa Belediye Başkanlığından bildirilen süre dışında 6.758 gün çalıştığının tespitine ve bir kısım işçilik alacaklarının davalı işverenden tahsiline karar verilmiş ise de; varılan bu sonuç eksik incelemeye dayalı olup usul ve yasaya aykırıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacıya ait işe giriş bildirgesi verilmediği, davalı işyerine ait dönem bordrosu düzenlenip davalı Kuruma verilip verilmediğinin, işyerinin hangi tarihte 506 sayılı Yasa kapsamına alındığının mahkemece araştırılmadığı, hizmet döküm cetvelinde davacının davalı işyerinden her hangi bir çalışmasının bildirilmediği, davacının tespitini istediği dönem içerisinde dava dışı DSİ ve Belediye Başkanlığına ait işyerlerinden 16 adet işe giriş bildirgesi ve bunlara bağlı olarak hizmetlerin bildirildiği, davacının davalı Klüpten malzemeci sıfatıyla verilmiş personel kartı, 12.8.2007 tarihli Şanlıurfa-Gaskispor müsabakası akreditasyon listesinde malzemeci olarak isminin yer aldığı, T.F.F tarafından davacının 22.7.2006 tarihli akreditasyon eğitimine , davalı Klubün akreditasyon sorumlusu olarak katıldığının bildirildiği görülmektedir.
    Somut olayda uyuşmazlık, fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10.maddesinde bu tür hizmet tesbiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunlara destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır. Gerçekten ifadesi hükme dayanak alınan tanıkların davacıyla birlikte bu işyerinde çalışan, kayıtlara geçmiş kişilerden olup olmadıkları belli olmadığından, tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez.
    Yapılacak iş; öncelikle davacı ile davalı işverenin Kurumda bulunan sicil dosyalarını getirtmek davalı işveren tarafından düzenlenmiş dönem ve ücret ödeme bordrolarını araştırmak, varsa davacı ile aynı işyerinde çalışan kayıtlı tanık beyanlarına başvurmak, kayıtlı tanık bulunamaz ise, zabıta marifetiyle tespit edilecek, işyerine o tarihte komşu olan diğer işverenler ile bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının bu kayıtları celbedilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının tespite konu dönemde Şanlıurfa Belediyesinden ve D.S.İ"den işe giriş bildirgesi verilmekle bu işyeri dosyalarını da S.G.K"dan ve ilgili işe giriş bildirgelerini veren kurumlardan istemek, bu kurumlarla davalı işveren Klüp arasındaki ilişkiyi belirlemek, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı işverenin işçilik alacaklarına ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yerolmadığına, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."ne iadesine,18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara