Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3780 Esas 2012/5040 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/3780
Karar No: 2012/5040

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/3780 Esas 2012/5040 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Hazinenin, 164 ada 57 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları reddedilerek hükmün onanması kararlaştırılmıştır. Ancak, Hazinenin 168 ada 6 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları kabul edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu kabul edilmiştir, ancak yapılan araştırma ve inceleme yetersiz bulunmuştur. Bu nedenle, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilerek, yeni bir inceleme ve keşif yapılması ve çevre araziye uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, dava konusu taşınmazların orman sınırlandırması yapıldığına, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkralarının iptal edildiğine ve yürürlükten kaldırıldığına dikkat çekilerek, ormandan yer kazanılmasının mümkün olmadığı vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar da belirtilmiştir.
20. Hukuk Dairesi         2012/3780 E.  ,  2012/5040 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü 164 ada 57 ve 168 ada 6 parsel sayılı sırasıyla 6473,03 m2 ve 18514,95 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, zilyetlerinin kimlik bilgileri bilinmediği için bağ niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı, zilyetlik iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Yasa ile değişik 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
    1) Hazinenin dava konusu 164 ada 57 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden;
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve taşınmaz üzerinde davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17.maddelerinde belirtilen zilyetlik koşullarının oluştuğu belirlenek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
    2) Hazinenin dava konusu 168 ada 6 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davalı yararına 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinde düzenlenen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Davacı zilyetlik iddiasıyla dava açtığı ve taşınmazın sınırında da orman bulunduğu halde, orman araştırması yapılmamış, zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları yöntemince araştırılmamıştır. Bu nedenle;
    Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve
    çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin 164 ada 57 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
    2) 2. bentde açıklanan nedenlerle; Hazinenin 168 ada 6 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsel yönünden hükmün BOZULMASINA 03/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara