Esas No: 2020/2161
Karar No: 2022/5030
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2161 Esas 2022/5030 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2020/2161 E. , 2022/5030 K.Özet:
12. Ceza Dairesi, taksirle öldürme suçundan bir sanığın mahkumiyetine ilişkin bir hüküm verdi. Ancak sanık müdafii ve katılanlar vekili hükmü temyiz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önceki bir kararına göre hükmün aleyhe bozulması durumunda, sanığın bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunlu olduğu ortaya çıktı. Ancak bu duruşmada böyle bir soru sorulmadığı için savunma hakkının kısıtlandığına karar verildi ve hüküm bozuldu. Hükmün aleyhe bozulması halinde davaya yeniden bakacak mahkeme, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunludur. 1412 sayılı CMUK'nın 326/2. maddesi ve 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesine göre sanığın, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK'nın 85/2, 62/1, 53/6 maddeleri gereği mahkumiyet
Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/01/2020 tarihli ve 2016/12-1160 Esas - 2020/19 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; 1412 sayılı CMUK'nın 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca karar tarihi itibarıyla uygulanması gereken 326/2. maddesine göre, hükmün aleyhe bozulması hâlinde davaya yeniden bakacak mahkemece, sanıktan bozmaya karşı diyeceğinin sorulması zorunludur. Aynı kurala 5271 sayılı CMK'nın 307/2. maddesinde de yer verilmiş olup anılan bu Kanun hükümleri uyarınca sanığa, bozmada belirtilen ve aleyhinde sonuç doğurabilecek olan hususlarda beyanda bulunma, kendisini savunma ve bu konudaki delillerini sunma imkânı tanınmalıdır. Bu düzenleme, savunma hakkının sınırlanamayacağı ilkesine dayandığından, uyulmasında zorunluluk bulunan emredici kurallardandır.
Dairemizin 21/03/2019 tarihli ve 2018/4361-2019/3859 sayılı bozma ilamı sanık aleyhine olmasına rağmen bozma sonrası yapılan yargılamada, bozma ilamı ekli duruşma davetiyesi tebliğ edilmesine rağmen duruşmaya gelmeyen sanığın bozmaya karşı beyanının alınmaması suretiyle, savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak şekilde 1412 sayılı CMUK'un 326 ve 5271 sayılı CMK'nın 307. maddelerinin ihlal edilmiş bulunması;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince sair yönleri incelenmeksizin isteme uygun olarak BOZULMASINA; 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.