Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3102 Esas 2011/3596 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/3102
Karar No: 2011/3596
Karar Tarihi: 18.04.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/3102 Esas 2011/3596 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2010/3102 E.  ,  2011/3596 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVALILAR : 1-SOSYAL GÜVENLİK KURUMU VEK.AV.KAMİLE YILDIRIM GÜLGÜN 2-...

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 20.3.1996 tarihinden itibaren 10 gün süre ile çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Davacı,davalıya ait işyerinde 20.03.1994 tarihinden itibaren 10 gün süre ile çalıştığının tespitini istemiştir.
    Mahkemece.davanın hakdüşürücü sürenin geçmiş olması nedeni ile usulden,ispatlanamadığı gerekçesi ile de esastan reddine karar verilmiştir.
    Gercekten,görülmekte olan bir dava da öncelikle davanın görülebilmesi için yasalarca düzenlenen şartların bulunup bulunmadığı incelenir.Yasal şartlar oluşmamış ise işin esasına girilmeden davanın usulden reddine karar verileceği hukuk sistemimizin yerleşmiş kuralları gereğidir.Bu nedenle mahkemece davanın hem usulden hem de esastan reddine karar verilmiş olması isabetsiz olmuştur.
    Kabule göre de;
    Dava, davalıya ait işyerinde 20.03.1994 tarihinden itibaren 10 gün süre ile hizmet akdine dayalı olarak geçen Kuruma kayıt ve tescil edilmeyen sigortalı hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir. Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 5510 sayılı Yasanın 86/9 maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalılar çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere yönetmelikle tesbit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu ) verilmesi durumunda 5 yıllık hak düşürücü süreden bahsedilemiyeceği açıktır.
    Somut olayda mahkemece davacı ile ilgili olarak işe giriş bildirgesinin verilip verilmediği araştırılmadan davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten davacı tarafından dosyaya ibraz edilen işe giriş bildirgesinin Kuruma ibraz edilip edilmediği araştırılmadan davanın hak düşürücü sürenin geçmesi nedeni ile reddi doğru olmamıştır. Kaldı ki işveren tarafından Kuruma verilen işe giriş bildirgesinin bulunması halinde 5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemiyeceği ortadadır.
    Yapılacak iş; davacı tarafından ibraz edilen işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına girip girmediğini araştırmak ve çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara