Esas No: 2022/10392
Karar No: 2022/17702
Karar Tarihi: 06.12.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2022/10392 Esas 2022/17702 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2022/10392 E. , 2022/17702 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir dava sonucunda sanık, 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçlamasıyla hükümlü bulunmuş ve hükümlülük ile müsadere cezasına çarptırılmıştır. Ancak temyiz başvurusu sonrasında şu hususlar ortaya çıkmıştır:
1) Daha önce yapılan bir bozma ilamının gereği yerine getirilmemiştir.
2) Zincirleme suçlama yapılması gerekirken, sanığın ayrı suçlar için ayrı hükümlerle cezalandırılması gerektiği göz ardı edilmiştir.
3) Sanığa etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmamış ve ihtaratta eksik ve yanıltıcı bilgiler verilmiştir.
4) Ceza miktarı eksik tayin edilmiştir.
5) Sanığın cezasının infazı konusunda hukuki açıdan bir takım hatalar yapılmıştır.
6) Hapis ve adli para cezasının bir arada uygulanmasında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının yasal bir dayanağı yoktur.
Bu nedenle, dava kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Yasaya aykırılık suçu
- 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesi
- 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1- Dairemizin 15/12/2020 gün ve 2018/10488 Esas, 2020/18648 Karar sayılı bozma ilamına uyulup uyulmadığı hususunda bir karar verilmemesi,
2- Dairemizin 15/12/2020 gün ve 2018/10488 Esas, 2020/18648 Karar sayılı bozma ilamında ''Sanığın üzerine atılı 29/03/2012 tarihli suça ilişkin düzenlenen 06/04/2012 tarihli iddianame ile hukuki kesinti oluştuğundan, sanığa ilişkin 2015/276 Esas sayılı ana dosyadaki suç tarihi 30/03/2012, iddianame düzenleme tarihi 15/07/2012, birleşen 2015/286 esas sayılı dosyadaki suç tarihi 19/03/2012, iddianame düzenleme tarihi 24/04/2012, birleşen 2015/1385 esas sayılı dosyadaki suç tarihi 29/03/2012, iddianame düzenleme tarihi 06/04/2012 olan eylemlerin kendi içerisinde zincirleme suç oluşturduğu, 19/04/2012 tarihli eylemin ise bağımsız tek suç teşkil ettiği, bu nedenle sanık hakkında iki ayrı hüküm kurulması gerektiği'' belirtilmesine karşın, bozma ilamının gereği yerine getirilmeden dava konusu tüm eylemler kül halinde birlikte zincirleme suç kabul edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
3- 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, sanığa soruşturma aşamasında etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı, bu cihetle kovuşturma aşamasında sanığa yapılan ödeme ihtaratında indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken 1/3 olarak bildirilerek sanığın yanıltılması ve 30/03/2012, 29/03/2012 ve 19/03/2012 tarihli zincirleme suçu oluşturan eylemlerdeki gümrüklenmiş değer toplamının ayrı, 19/04/2012 tarihli eylemdeki eşyanın gümrüklenmiş değerinin ayrı olarak belirtilmesi gerekirken, ihtarata konu miktar belirtilmeksizin ihtaratta bulunulması,
4- Sanık hakkında tayin olunan temel cezadan 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi uyarınca indirim yapıldıktan sonra 1 yıl, 4 ay hapis ve 3 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ceza tayini,
5- Hakkında erteli olmayan hapis cezasına hükmedilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi,
6- Sanık hakkında hem hapis hem de adli para cezasına hükmedilmesi karşısında, TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasında adli para cezalarında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına yasal olanak bulunmadığı halde hiçbir ayrım yapılmaksızın sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nun 326/son maddesi uyarınca sonuç cezada sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
06/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.