Esas No: 2013/28551
Karar No: 2013/27117
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/28551 Esas 2013/27117 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalı ile Soysal Sigortalar Kurumuna bağlı hastaların kabul ve tedavilerine ilişkin sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme konusu işi eksiksiz olarak yerine getirdiklerini, ancak davalı tarafından 110.000,00 TL cezai şart uygulanıdğını belirterek cezai şart nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın gerek yetkisizlik, gerekse esastan reddini dilemiştir.
Mahkemece, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinde, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili kılındığı belirtilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanununun 17. maddesine göre mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile aralarındaki sözleşme gereğince haksız olarak yapılan cezai işlemin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 17. maddesinde öngörülen düzenleme gereğince, davanın yetki sözleşmesinde belirtilen mahkemede açılması gerektiğinden bahisle yetkisizlik kararı verilmişse de, taraflar arasındaki sözleşme, 15.1.2009 tarihli olup, bu tarihte henüz 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlükte değildir. Dolayısıyla tarafların sözleşmenin imzalandığı tarihte, bu kanunun 17. maddesini öngörebilmeleri mümkün değildir. Sözleşmenin yapıldığı tarihte mevcut olmayan bir kanun hükmünün, daha sonra geriye yürür şekilde bu sözleşmeden doğan bir ihtilafa uygulanmasının kabul edilmesi, hukuk güvenliği ilkesine aykırıdır. Somut olayda davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa göre, sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir. Yetki sözleşmesi yapılmış olması, davanın genel veya özel yetkili mahkemelerde açılmasına engel değildir. (HUMK madde 22) Başka bir ifade ile tarafların sözleşmede yetkili mahkemeyi kararlaştırmış olmaları, genel yetkili olan ve 10. maddedeki kural gereğince özel yetkili bulunan mahkemelerin yetkilerini kaldırmaz. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede, ya da yetki sözleşmesi ile yetkili kılınan mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı)
Davacı eldeki davada, sözleşme ilişkisine dayanarak, davalı tarafından sözleşmeye aykırı olarak verildiğini iddia ettiği cezai işlemin iptalini talep ettiğinden, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesi olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi de davaya bakmakla görevlidir. O halde dava, özel yetkili olan mahkemede açılmış olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir..
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.