Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/11800 Esas 2013/27108 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11800
Karar No: 2013/27108

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/11800 Esas 2013/27108 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2013/11800 E.  ,  2013/27108 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, dava dilekçesi ile kendi banka hesabında bulunan parasını daha iyi değerlendirmesi amacı ile aynı zamanda kayın pederi olan davalıya vekalet verdiğini, ancak davalının vekaleti kötüye kullanarak haber vermeden hesaptaki parayı çektiğini ve geri ödemediğini belirterek 73.941,43 TL nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, kendisine miras yolu ile kalan parayı 50.000 TL"lik devlet güvencesinden yararlanmak için davacı da dahil eşi ve çocukları adına açılan hesaplara ayrı ayrı yatırdığını ve zaten kendisine ait mevduatta rahatça tasarruf edebilmek için vekalet aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, dava dilekçesi ile kendi banka hesabında bulunan parasını daha iyi değerlendirmesi amacı ile aynı zamanda kayınpederi olan davalıya vekalet verdiğini, ancak davalının vekaleti kötüye kullandığını beyan etmiş davalı ise zaten kendisine ait olan mevduatta rahatça tasarruf edebilmek için vekalet aldığını belirterek davanın reddini dilemiştir. Aşamalarda dinlenen taraf ve tanık beyanlarından ise, davalının kendisine kalan miras sonucu elde ettiği paradan çocukları, eşi ve davacı olan damadının hesabına belirli miktarlarda yatırdığı ancak davalının daha sonra aldığı vekaletle hesaptaki paraları çektiği anlaşılmıştır. Her ne kadar Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de; davalıya miras yolu ile kalan paranın bir kısmının davacı hesabına yatırılması ile bu miktar paranın bağışlandığı kabul edilmelidir. Davacının bu paraları bağışlamadığı gerçekte devlet güvencesinden yararlanmak için davacının hesabına para yatırdığı iddiası ahlaka aykırı olduğu gibi “Kimse kendi muvazaasına dayanarak talepte bulunamaz” kuralına da aykırılık teşkil etmektedir. Taraflar arasındaki vekalet sözleşmesi gereği vekil olan davalının davacıya hesap verme borcu vardır. Vekalet ile kullanılan bu paraları davacıya ödediğine dair bir yazılı delil de davalı yanca ibraz edilemediğine göre yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara