(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2009/12886 E. , 2010/3324 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava bir adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesine ilişkindir. Mahkemece satış kararı verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava borçlu ortağın alacaklısı tarafından İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121. Maddesine göre alınan yetki belgesine dayanılarak açılmıştır. Davalılardan hiçbiri duruşmaya katılmamış, mahkemece taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı ... tarafından tebligatların geçersiz olduğu iddiası ile temyiz edilmiştir.
7201 Sayılı Tebligat Kanununun 16, Tebligat Tüzüğünün 22.maddesine göre kendisine tebligat yapılacak kimse geçici olarak adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. Tebligatın geçerliliği için tebligatı alacak kişilerin aynı konutta muhatapla birlikte oturması şarttır.
Tebligat Kanununun 35/1.fıkrası ile kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılan kimseye, adresini değiştirdiği takdirde yeni adresini hemen tebliğ yaptıran kaza merciine bildirme yükümlülüğü getirilmiş, bundan sonraki tebliğlerin bildirilen yeni adrese yapılacağı öngörülmüştür.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve yeni adres tebliğ memurunca da tespit edilemediği takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.(T.K.35/2)
Tebligat Kanununun 35/2 ve Tüzüğün 55.maddelerine göre tebliğin usulüne uygun olarak yapılabilmesi için daha önce aynı adrese kanunun gösterdiği usullere göre bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir. Evvelce yapılan tebligat usulsüz ise 35.maddeye göre tebligat yapılması mümkün değildir.
Tebligat Kanununun 35/son fıkrasında ise muhatabın daha önce tebliğ yapılan adresinin değiştirilmesi değil, değiştirildiği için tebliğ yapılamayıp, tebliğ evrakının iade edilmesine yol açan adres sebebiyle Tebligat Kanununun 35/2-3.fıkralarının uygulanması öngörülmüştür. Bu durumda; dava dilekçesinde gösterilen adres, 35/son maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan birine verilen adres ile aynı olduğu takdirde ve bu adrese çıkarılan tebligatın tebliğ edilemeden dönmesi halinde tebligat Tebligat Kanununun 35/son fıkrası uyarınca Tebligat Kanununun 35/2-3 maddeleri hükümlerine göre yapılır.
Olayda, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ve ... adına gönderilen dava dilekçesi “adreste yetkili ...’a” şeklinde bir açıklama ile davalı ...’a tebliğ edilmiş, imzasına tebliğ yapılan kişinin muhatap ile birlikte oturduğuna ilişkin açıklama tebligat parçasına yazılmamıştır. Bu nedenle adı geçen davalılara yapılan tebligat, Tebligat Kanununun 16 ve Tüzüğünün 22.maddelerine uygun bulunmadığından geçersizdir.
Öte yandan davalı ...’a dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat davacı tarafından dava dilekçesinde bildirilen adrese çıkarılmış, adı geçenin adresten ayrılmış olması nedeniyle bila tebliğ iade edilmiştir. Bu defa mahkemece aynı adrese Tebligat Kanununun 35. maddesi gereğince tebligat yapılmıştır. Bu şekilde yapılan tebligatın Tebligat Yasasının 35. maddesine uygun olduğundan söz edilemez. Zira davalıya daha önce aynı adreste usulüne uygun bir tebligat yapılmadığı gibi, dava dilekçesinde gösterilen adresin 35/son maddede belirtilen kurum ve kuruluşlardan birine bildirilen bir adres de olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece dava dilekçesi ve duruşma gününün adı geçen davalılara yöntemine uygun bir şekilde tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıdaki bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 24.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.