Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2848 Esas 2011/3178 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/2848
Karar No: 2011/3178
Karar Tarihi: 05.04.2011

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2848 Esas 2011/3178 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi         2010/2848 E.  ,  2011/3178 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, SSK"na yapılan 20.1.2001 tarihli giriş kaydının sehven yapılması sebebiyle 1 günlük sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    KARAR

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının 20.01.2001 tarihindeki bir günlük 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalı çalışmasının iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 23.09.1983 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olan davacının 20.01.2001 tarihinde davalı Özyılmaz Kömürcülük ve Nakliye Tic.Ltd.Şti"nde 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak işe başladığına dair imzalı işe giriş bildirgesinin süresinde Kuruma verildiği ve bir günlük sigorta priminin ödendiği, Kurumun bir günlük çalışma nedeniyle davacının Bağ-Kur sigortalılığını 19.1.2001 tarihinde durdurduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı, 20.01.2001 tarihindeki bir günlük sigortalı çalışmasının iptalini talep etmekte ise de gerçekte amacı çakışan sigortalılıkta esnaf Bağ-Kur sigortalılığına üstünlük tanınarak bu sigortalılığın devam ettiğinin tespiti istemine ilişkindir. Bunun yanında bir kişinin gerçekte çalışmadığı halde işe giriş bildirgesinin düzenlenerek Kuruma verilmesi ve bu süreye ait primlerin ödenmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğundan mahkemenin davacının gerçek istemine yönelik hukuki değerlendirme yapmadan talebi doğrultusunda sigortalılığın iptaline karar vermesi isabetsiz olmuştur.
    Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılık ile esnaf Bağ-Kur sigortalılığının 20.01.2001 tarihinde çakışması nedeniyle hangi kurumdaki çalışmanın esas alınacağı, esnaf Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
    "Çakışan sigortalılık sorununu" gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam eden sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa
    sistemimize göre bir kimsenin 506 sayılı Yasa kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde "Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların" ( K ) bendinde ise "Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların" sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu"nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin 1479 sayılı Yasa kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
    HUMK."nun 389 maddesi uyarınca verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüde mucip olmayacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır. Bunun yanında hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar yazma durumundadır.
    Somut olayda, davacının 20.01.2001 tarihindeki bir günlük 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığı ile 23.09.1983 tarihinde başlayan ve 23.9.1983- 26.12.1983,26.1.1986- 1.5.1998,1.6.1999 ve devamı şeklinde kesintisiz devam eden esnaf Bağ-Kur sigortalılığı ile çakışmaktadır. Mahkemece önceden başlayan ve kesintisiz devam eden esnaf Bağ-Kur sigortalılığına üstünlük tanınarak davacının 19.1.2001 tarihinde durdurulan esnaf Bağ-Kur sigortalılığının devam ettiğinin tespitine çakışan 20.01.2001 tarihindeki 1 günlük 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının iptaline karar verilmelidir.Davacının önceden başlayıp devam eden 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı ile çakışan 20.1.2001 tarihindeki 1 günlük 506 sayılı Yasa"ya tabi sigortalılığının iptaline ilişkin mahkeme gerekçesi hatalı isede 506 sayılı Yasaya tabi bir günlük sigortalılığın iptaline karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur.Ancak 19.1.2001 tarihinde durdurulan 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığının devam ettiğinin tespitine karar verilmediğinden hükmün infazında tereddüt yaşanacaktır.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara