Esas No: 2022/1600
Karar No: 2022/5046
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2022/1600 Esas 2022/5046 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2022/1600 E. , 2022/5046 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/a, TCK’nın 62/1, 52/2-4, 53/1. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanık ..., sanık ..., sanık ..., sanık ..., sanık ... tarafından, temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, önce bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanununun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından, tebligata, Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanık ... ve ...’nın yokluğunda verilen 10/06/2015 tarihli kararın tebliği için adı geçen sanıkların duruşmada beyanları alınırken bildirdikleri en son adresi esas alınarak bila tebliğ iade edilen tebligat bulunmadığı halde duruşmada bildirilen aynı adres esas alınıp, doğrudan “Mernis Adresi” ibareleri ile çıkarılarak Tebligat Kanununun 21/2. maddesi gereğince tebliğ edilmesinin usule aykırı olmasından dolayı, sanık ... müdafinin temyiz isteminin reddine ilişkin 21/07/2015 tarihli ek karar kaldırılarak ve sanık ... müdafinin temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Olay günü kaçak kazı yapıldığı ihbarı üzerine kolluk ekiplerince olay yerine intikal edildiği, olay yerinde kepçe tarafından kazı yapıldığının görüldüğü, kolluk ekiplerini fark eden kişilerin kaçtıkları, sanıklar ... ve ...’ın yakalandığı, diğer kişilerin ise kazı mahallinin yakınındaki 38 DR 568 plakalı araca bindikleri ve aracın kaçtığının görüldüğü, devriye ekiplerince aracın bulunması için yola çıkıldığı ve araç içerisinde sanıklar Y..,...,... ve ...’in bulunduğu, kazı mahallinde yapılan incelemede 2-3 metre derinliğinde kazı yapıldığı ve kazı alanındaki eski duvar kalıntılarına zarar verildiğinin tespit edildiği, ... ve ...’ın yanlarında bulunan poşet içerisinde eldiven, el feneri ve fotoğraf makinesi ele geçirildiği, sanık ... ve ...’ın savunmalarında kepçe operatörü Murat ile ücret karşılığında anlaştıklarını, kültür varlığı bulmak için kazı yapmadıklarını ancak kazıda bir şey ele geçirmeleri durumunda zaten devlete teslim edeceklerini beyan ettikleri, kepçeci Murat’ın savunmasında, ... ve ...’ın su deposu eşileceğini söylediklerini, kazı yaparken yerdeki eski duvar ve taşları gördüğünü ancak ne olduğunu bilmediğini beyan ettiği, sanık ...’un kepçeci Murat ile birlikte geldiğini, daha sonra mazot almak için kepçeden indiğini, yolda Yüksel’in aracını görerek durdurduğunu, araç içerisinde tanımadığı ... ve ... isimli kişiler olduğunu, Yüksel’den mazot alıp kendisini kepçe ile çalışılan yere bırakmasını rica ettiğini, Yüksel’in de kabul ettiğini beyan ettiği, mahallinde icra edilen keşif neticesinde alınan bağımsız bilirkişi raporu ile, dava konusu alanın Kayseri Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 29/04/1999 tarih 2422 nolu kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen alanda bulunan tümülüs olduğunun ve kazı neticesinde tümülüse zarar verildiğinin belirlendiği dosya kapsamında,
1-Sanıklar ..., ..., ..., ...’un mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafinin, sanık ..., sanık ..., sanık ...’un yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak:
Sanıklar hakkında tesis edilen mahkumiyet hükmünde, 2863 sayılı Kanunun 5728 sayılı Kanun ile değişik ve Anayasa Mahkemesince iptal edilen 65/a maddesi yerine, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1. cümlesinin dayanak gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafinin, sanık ..., sanık ..., sanık ...’un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının sanık ...’ya ilişkin (A) nolu bendinin 1 nolu paragrafındaki “2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi uyarınca” şeklindeki bendinin hükümden çıkartılması ve yerine “2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1.cümlesi gereğince” cümlesinin eklenmesi, hüküm fıkrasının sanık ...’a ilişkin (B) nolu bendinin 1 nolu paragrafındaki “2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi uyarınca” şeklindeki bendinin hükümden çıkartılması ve yerine “2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1.cümlesi gereğince” cümlesinin eklenmesi, hüküm fıkrasının sanık ...’a ilişkin (C) nolu bendinin 1 nolu paragrafındaki “2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi uyarınca” şeklindeki bendinin hükümden çıkartılması ve yerine “2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1.cümlesi gereğince” cümlesinin eklenmesi, hüküm fıkrasının sanık ...’e ilişkin (E) nolu bendinin 1 nolu paragrafındaki “2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi uyarınca” şeklindeki bendinin hükümden çıkartılması ve yerine “2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-1.cümlesi gereğince” cümlesinin eklenmesi, ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA;
2- Sanıklar ..., ..., ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümlere yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Sanık ...’un savunmasında, mazot az olduğundan yolda inerek mazot almak için döndüğü sırada Yüksel’in kullandığı araca denk geldiğini, Yüksel’e mazot alıp kendisini bırakıp bırakamayacağını sorduğunu, onun da kabul ettiğini, araç içerisinde İbrahim ve ...’in de olduğunu, mazot alarak olay yerine geldiklerini beyan ettiği, sanık ...’in savunmasında arkadaşları İbrahim ve ... ile taziyeye giderken yolda Mahmut’un kendilerini durdurarak Murat’ın kepçe ile çalıştığını motorin götürmesi gerektiğini söylediğini, kendisinin de Mahmut’u araca aldığını ve mazot alarak olay yerine getirdiğini, daha sonra herkes kaçmaya başlayınca panik yaparak araca binip kaçtıklarını beyan ettiği, sanıklar İbrahim ve ...’in beyanının da aynı yönde olduğu anlaşılmakla, sanıklar ..., Yüksel ve İbrahim’in kazı eylemine iştirak ettiklerine ve üzerine atılı suçu işlediklerine dair, savunmalarının aksine, şüpheden uzak, kesin delil mevcut olmadığı anlaşılmakla; sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, mahkumiyetlerine dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, sanık ..., sanık ..., sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 23/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.