Esas No: 2010/2381
Karar No: 2011/3120
Karar Tarihi: 05.04.2011
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2010/2381 Esas 2011/3120 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, 1.9.2005 ilk müracaat tarihinden itibaren malulen emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava: Davacının 01.09.2005 tarihinden itibaren malullük sigortasından aylık bağlanmasına hak kazandığının ve 01.09.2005 ile Kurumca aylık bağlanan 01.12.2006 tarihleri arasında kalan döneme ilişkin malullük aylıklarının ödenmesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davacının 14.09.2005 tarihinden itibaren beden çalışma gücünün 2/3’ünü kaybettiği ve yasal koşullara sahip bulunan davacıya 14.09.2005 tarihinden itibaren malulen emekli aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacının 14.09.2005 tarihi itibarıyla beden çalışma gücünü 2/3 oranında kaybettiğine ve 506 sayılı yasanın 54. maddesinde aranan yasal koşulların davacı bakımından mevcut bulunduğuna ilişkin mahkemenin değerlendirmesi doğrudur. Ne var ki aylığın başlayacağı tarihin belirlenmesinde hataya düşüldüğü görülmektedir. Bu yönüyle davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 56/1. maddesine göre “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan sonra yazılı istekte bulunan ve malullük aylığına hak kazanan sigortalının aylığının ödenmesine, kendisinin yazılı isteğinden, malul sayılmasına esas tutulan raporun tarihi yazılı isteğini takip eden takvim ayından sonraki bir tarih ise bu raporun tarihinden sonraki aybaşından başlanır.” Somut olayda davacının malullük sigortasından talepte bulunduktan sonra ki bir tarih olan 14.09.2005 tarihli raporun malullük durumunun belirlenmesinde esas alındığı görülmektedir. Hal böyle olunca da rapor tarihini takip eden aybaşı yerine 14.09.2005 rapor tarihinden itibaren malullük aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmesinin isabetsiz olduğu açık ve seçiktir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının tümüyle silinerek yerine;
“1-Davacının kısmen kabul ve kısmen reddi ile davacının 14.09.2005 tarihiden itibaren beden gücünü 2/3 oranında kaybettiğine ve takip eden aybaşı olan 01.10.2005 tarihinden itibaren malullük sigortasından aylık bağlanması gerektiğinin tespitine, fazla istemin reddine,
2- Reddedilen ve kabul edilen bölüm nazara alınarak, davacı tarafça yapılan yargılama giderinden takdiren 250,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
3-Davalı Kurum harçtan muaf olduğundan davacı tarafından yatırılan başvurma ve peşin harç olmak üzere toplam 26,20-TL harç giderinin karar kesinleştiğinde ve istemi halinde davacıya iadesine,
4- Davanın kısmen reddi nedeniyle, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre, avukat ile temsil edilen davalı yararına 575-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.