Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/15860 Esas 2013/27057 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15860
Karar No: 2013/27057

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/15860 Esas 2013/27057 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı vekil, satış bedeli olan meblağı davacıya ödemediği için alacak davası açılmıştır. Mahkeme, davalının hesap verme borcu kapsamında parayı davacıya ödediğini kanıtlayamadığı için bankadan çekilen bedelin saptanarak, faiziyle birlikte davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği, ancak davanın reddedildiği belirtilmiştir. Bu nedenle kararın temyiz eden davacı yararına bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak; Türk Borçlar Kanunu'nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği her şeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur.
13. Hukuk Dairesi         2013/15860 E.  ,  2013/27057 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı; 4.12.2008 tarihinde noterde yapılan satış sözleşmesi ile aracını dava dışı şahsa sattığını, bir gün sonra da davalıya bu araç için çekilecek krediyi tahsil edip kendisine ödemesi için vekalet verdiğini, davalının bu parayı çektiği halde kendisine ödemediğini bu nedenle tahsil edilen 35.500,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı, vekaletin söz konusu parayı tahsil ettiğine karine oluşturmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle alacak istemine ilişkindir. Vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur. Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasındaki anlaşmazlık davalı vekil tarafından satış bedeli olan meblağın çekilip çekilmediği ve davacıya ödenip ödenmediği noktalarındadır. Mahkemece dosya kapsamından davalı vekil tarafından kredinin bankadan çekildiği ve bu durumda parayı davacıya ödediğini davalının ispatlaması gerektiği, hesap verme borcu kapsamında davalının parayı davacıya ödediğini kanıtlayamadığı göz önüne alınarak bankadan çekmiş olduğu bedelin saptanarak, bu tarihten itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece aksi düşünce ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 04.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara