Esas No: 2021/8735
Karar No: 2022/5004
Karar Tarihi: 23.06.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8735 Esas 2022/5004 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2021/8735 E. , 2022/5004 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Alkol veya uyuşturucu madde etkisi altındayken araç kullanma suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3 delaletiyle 179/2 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/09/2016 tarihli ve 2016/346 esas, 2016/456 sayılı kararının 19/09/2016 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 12/10/2017 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanması ile sanığın 5237 sayılı Kanunun 179/3 delaletiyle 179/2 ve 62. maddeleri gereğince 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli ve 2019/1428 esas, 2019/1368 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesince duruşma açılmaksızın, tensip ile birlikte sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 28/05/2018 tarihli ve 2018/3563 esas, 2018/5021 karar sayılı ilâmında da, "...sanık hakkında önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği belirtilerek mahkemeye ihbarda bulunulması üzerine, sanığın usulüne uygun olarak duruşmaya celbi sağlanmadan, savunma hakkının kısıtlandığı cihetle, kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarnamedeki istem yerinde görüldüğünden,..." şeklinde belirtildiği üzere, 5271 sayılı Kanunun 231/11. fıkrasındaki, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, mahkemece duruşma açılmasını müteakip, sanığın celp edilmesi, varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçeleriyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/07/2021 gün ve 94660652-105-35-9832-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/09/2021 gün ve 2021/96906 sayılı ihbarnamesi ile ihbar ve dava tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediği ihbarı üzerine yeniden yapılan yargılamada, sanığa usulüne uygun çağrı kağıdı çıkarılıp, hükmün açıklanmasını gerektiren koşulların oluşup oluşmadığının duruşma açılarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, CMK'nın 231/11. maddesine aykırı olarak yazılı şekilde evrak üzerinden duruşma açılmadan tensiben karar verilmesi suretiyle sanığın savunma hakkının ihlal edilmesi,
Kanun yararına bozma talebine atfen düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2019 tarihli ve 2019/1428 esas, 2019/1368 sayılı kararının CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.