(Kapatılan)21. Hukuk Dairesi 2010/378 E. , 2011/3109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmetleri SSK"na aktarılarak 3201 sayılı Yasaya göre SSK"na borçlanabileceğinin tesbitiyle, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, dava dilekçesinde, Türkiye"de Emekli Sandığına tabi olarak 1964-1975 yılları arasında, Almanya"da işçi olarak 1976-2005 tarihleri arasında çalıştığını, 18.6.2006 tarihinde Almanya"da emekli olduğunu, Emekli Sandığı"nın 65 yaşını doldurduğu ve iştirakçi olmadığından borçlanamayacağı gerekçesi ile 3201 sayılı Yasaya göre borçlanma isteğini reddettiğini ve Sosyal Güvenlik Sözleşmesine göre kısmi yaşlılık aylığı bağladığını, Emekli Sandığına tabi olarak geçen hizmetleri SSK"na aktarılarak, 3201 sayılı Yasaya göre SSK"na borçlanabileceğinin tesbitini, aksine Kurum işlemlerinin iptali ile 506 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlanmasını talep etmiştir.
Mahkemece, Emekli Sandığınca kısmi sözleşme aylığı bağlanmasının yerinde olduğu, davacı 65 yaşını doldurduğu için Emekli Sandığına borçlanamayacağı, 3201 sayılı Yasanın 9. ve ilgili Yönetmeliğin 14. maddesine göre, Emekli Sandığınca bağlanan kısmi sözleşme aylığının SSK tam aylığına çevrilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasanın 5754 sayılı Yasa ile değişik 3. maddesine göre, Türk vatandaşları hizmetlerini, " Türkiye"de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna" borçlanabilirler."
Somut olayda da, davacının yurtdışında geçen hizmetlerini 506 sayılı Yasa kapsamında borçlanmak için 26.11.2008 tarihinde Kuruma başvurduğu anlaşılmaktadır. Davacının , en son kurum olarak 01.05.1989-01.01.1991 tarihleri arasında 660 gün 506 sayılı Yasaya tabi hizmetinin bulunması nedeniyle, bu Yasa kapsamında borçlanabileceğinin kabulü gerektiği ortadadır.
Öte yandan, 3201 sayılı Yasanın kısmi sözleşme aylığının tam aylığa çevrilmesi ile ilgili 9. maddesinde engel bir hüküm bulunmamasına karşın, davacının daha önce Emekli Sandığı tarafından bağlanan kısmi sözleşme aylığından söz edilerek kısmi sözleşme aylığının tam aylığa ancak bu Kuruma tabi olarak bağlanabileceği kabul edilemez. Zira, davacı, 3201 sayılı Yasının 3. maddesinin açık ve bağlayıcı hükmüne göre, ancak, 506 sayılı Yasaya tabi olarak borçlanabilir. Davacının Emekli Sandığına borçlanabilmesi olanaklı olmadığından, İlgili Yönetmeliğin 14. maddesinde yer alan, " ilk aylık tarihindeki mevzuatın uygulanacağı" hükmünden söz edilerek, borçlanma hakkını ortadan kaldırarak kısmi sözleşme aylığını tam aylığa dönüştürebilmesini engellemek, hakkaniyete ve sosyal güvenlik ilkelerine aykırıdır.
Mahkemece, davacının yurtdışında geçen hizmetlerini 506 sayılı Yasa kapsamında borçlanabileceğinin kabulü gerekirken, davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 4.4.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.